Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Merhaba
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 10/16/2006 4:05:14 PM


Sayın Hülya Hanım,


16.10.2006 tarihli mailinizi aldım. Gösterdiğiniz sıcak, samimi ve yakın ilgi için çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun.


Buyurduğunuz gibi Fransız meclisinden çıkan karar beni pek çok üzdü. Çünkü gerek kararın çirkinliği, haksızlığı, adaletsizliği, gerek bunun Fransa gibi özgürlüğün en güzel örneklerini gösteren bir ülkenin meclisinden çıkmış olması beni kahretti, mahvetti, perişan etti. Sanırım bugüne kadar Fransız meclisinden böyle şerefsiz, böyle namussuz böyle alçak bir karar çıkmamıştır. O Fransa ki yetiştirdiği insanlar hep özgürlükten yana oldular, yüzyıllarca düşünce hürriyetini, vicdan hürriyetini bir bayrak gibi savundular. Şimdi ne oldu ki bu Volter’leri yetiştiren insanlar, insanlık tarihinin yüz karası bir kararını çıkardılar. Ve bunu Türk Milleti gibi dünyanın en asil, en necib, en temiz, en nezih milletine karşı yaptılar.


Volter diyordu ki “ben senin inandıklarına inanmıyorum, düşüncelerine katılmıyorum, fikirlerini paylaşmıyorum ama o fikirleri sonuna kadar savunabilmen için gerekirse canımı bile veririm”.


Hülya Hanım, benim çocukluğum Ermenilerin arasında geçti. Gerek mahalle arkadaşlarım, gerek okul arkadaşlarım arasında yeminle söylüyorum mübarek gün, en ufak bir ayrım görmezdik. Komşumuz Sürpik teyze mahallede en sevdiğim insandı. İlkokulda sınıf arkadaşım Horopsima, ilk aşkımdı. Mahallemizin çocuğu Karakin sonra Ankara’nın “en ünlü terzilerinden biri” oldu. Bizim için en yakın akrabamızdan farksızdı. Yenişehir İş bankasının arkasındaki atelyesine defalarca gittim, elbise diktirdim. Onun diktiği elbiseleri medar-ı iftiharla giydim. Şimdi bu şerefsizlerin en şereflisi, alçakların en alçağı yüzaltı mebus müsveddesi öyle rezil bir karar aldılar ki vatanı, bayrağı ve şehit kanı için yüreği çarpan herkesi ömür boyu ıstırap ve gözyaşı içinde bıraktılar. Burada çok ince bir nokta var. Mecliste oylama yapılırken milletvekillerinin dörtte üçü bulunmadı. Korktular, kaçtılar, kahpece kaçtılar. Çünkü yarın çocukları, torunları tarafından mezarlarına işeneceğini biliyorlardı. Cılız da olsa bazı sesler çıkıyor, milletin bağrından kopup gelen bu boykot feryatlarını susturmak istiyorlar. Tiyatrodaki asil görevinden istifa ederek fazla para kazanmak için yıllardır televizyonlarda soytarılık yapan Mehmet Ali Erbil bile diyor ki: “Bu karardan sonra her kim Frnsa’ya gitmek alçaklığını, şerefsizliğini, namussuzluğunu gösterirse onları ekrandan Türk Milletine teşhir edeceğim, lanetleyeceğim”. Dün gazetede okudum, gözlerim yaşardı. Hüngür hüngür ağladım. Artık o benim için Sayın Mehmet Ali Erbil oldu. Kendisine buradan en halis, en samimi teşekkürlerimi sunuyorum. Keza İbrahim Tatlıses, peşin olarak çok yüksek bir ücret aldığı halde bu rezil karardan sonra mukavelesini iptal etti. “Ben gitmeyeceğim, gidenlere de lanet olsun” dedi. Bu karadan sonra hala Fransa’ya gitmeyi düşünenler varsa, Fransız malını kullanmak isteyenler varsa sadece onlar için yazıklar olsun diyeceğiz. Onlar damarlarında Türk kanı taşımayan ne idüğü belirsiz mahlukatlardır. Bu arada KİLER marketler zincirine de teşekkür ediyoruz. Kararın çıkmasıyla beraber derhal büyük bir yüreklilik gösterek onları raflarından indirip çöpe attıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz. Şunu iyi bilelim ki bir alçaklık bir namussuzluk, bir şerefsizlik hiçbir reaksiyon görmeden, hiçbirşey olmamış gibi bazı insanlar tarafından rahatlıkla karşılanıyorsa hükmü sizler verin efendim. Rezilliğe boyun eğip eyvallah demek de rezilliğin en büyüğü değil midir? Kıymetli yavrum, en iyi dileklerle selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum, dualarını bekliyorum.


 


Sabri Tandoğan


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Merhaba Yazan Hülya
Cvp: Merhaba Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]