Saygıdeğer Hocam;

Keşke yine Ankara'da olsanız da söyleşinize katılsam. Ellerinizden öpsem.

Hocam çok bunalımlı bir dönem geçiriyorum. Etrafıma bakıyorum.Allah'ıma şükrediyorum.Bizlere ve bana vermiş olduğu rızıklar için. Bundan destek alıyorum. Hocam ben 31 yaşında bir bayanım. Şimdiye kadar evlenmek  nasip olmadı. Gerek ailemin uykuları gerekse benim uykularım kaçıyor. Sağolsun işyerinden bir arkadaş bir yakınıyla tanıştırdı. sadece internetten yazıştık. Sonra iş görüşme aşamasına geldi. Sanırım yılların vermiş olduğu bekleyişin heyecanıyla görüştüm. Hep içimde diri tuttuğum bir umut çiçeğimle gittim görüşmeye. 2 saat bilfiil muhabbet ettik birbirimizi tanımaya çalıştık. Çok istemiştim hocam. olduğum gibi davrandım adım gibi. ne parada ne pulda gözüm vardı hocam. Tek isteğim mutlu bir yuvam olsun. Evimin hanımı olayım. Beğenilmedim hocam. İnanın işyerinde'' hayret senin gibi bir kızı insan nasıl görmez ruhun güzel, dışın güzel ''diyen bir sürü çalışma arkadaşı. Onlara zorla söylettirmiyorum hocam. Sakın yanlış anlamayın; Allah'ıma şükrediyorum. Elim ayağım tutuyor diye. Aç değilim açıkta değilim diye. Aynalara bakıyorum benim neyim eksik diye. Ve inanın şu anda değmicek bişey için nasıl ağlıyorum. bir yandan da size yazıyorum. Değerli hocam; yakın zamanda beni tanıştıran arkadaşımın düğünü var. düğüne gitmekle gitmemek arasında kaldım. Gitsem beni beğenmeyen insanda orda olacak. onu görünce moralim bozulacak. başım eğilecek. Gitmesem arkadaşım alınacak. Hayatta çok kırıldığım ve istemeden kırdığım insanlar oldu. Allah'ımdan af diledim. Beni beğenmeyen insanların bile iyiliğini istiyorum. Yaşamda bunca mesela varken içimde büyüttüğüm bu çığ gibi dünyalık derdimi size dökerek değerli vaktinizi çaldığım için özür diliyorum, öneri ve tavsiyelerinizi bekliyorum. Saygılarımla canım Hocam!

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :