Sayın F.Z.,

11.7.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, yaşının 31 olduğunu söylüyor, bugüne kadar evlenmediğini ve bundan ailece büyük ıstırap duyduğunuzu yazıyorsun. Değerli yavrum, kusura bakma sizin ailede hiç akıllı bir insan yok mu? Bu belki de senin için en büyük saadet. Çevrene şöyle bir bak. Evlenip de bir yuva kurup da mutlu olan, mutluluğu yudum yudum içen kaç kişi gördün bu güne kadar? Lütfen söyler misin? Senin de o mutsuzlar kervanına katılmak için bu telaşın, bu acelen nedir? Doğrusu anlamıyorum. Birinci bir sebep olarak anneni görüyorum. Mütemadiyen seni o zehirliyor. Evde kaldın, çağın geçiyor diye hayatı burnundan getiriyor. Bunlar ne kadar zavallıca, ne kadar ilkel düşünceler. Ne demek evde kalmak, ne demek çağın geçmesi? Yok böyle bir şey. Bunlar hep hasta ruhların ortaya koyduğu sapık, manyakça düşünceler. Hayatta her insan mutlu olmak, sevmek ve sevilmek ister. Tamam, eyvallah. Ama ille de evleneceğiz diye elin magandasıyla, hödüğüyle, çam yarmasıyla beraber olmanın ne anlamı var? Bırakalım, her şey tabii çizgisi içinde cereyan etsin. Bir kadın kendi ruh yoldaşını kırkında da, ellisinde de, altmışında da bulabilir. Önemli olan karşılıklı sevgi, saygı değil midir? Beraber görüştüğünüz şahıs seni beğenmedi, istemedi diye çılgına dönmüşsün. Güzel kızım, melek kızım bu ne şiddet, ne celal. Hayatta hiç kimse herkes tarafından sevilmemiş, beğenilmemiş, istenilmemiştir. Bir Ebu-Cehil çıktı, bir Ebu-Lehep çıktı, bir Ebu-Lehebin karısı çıktı, kainatın en büyük, en güzel, en yüce insanını, Resulullah Efendimizi beğenmediler. Biz kim oluyoruz kızım. Elbette bizi sevmeyenler, beğenmeyecekler olacak. Hayatta bundan tabii daha ne olabilir. Lütfen yavrum, böyle nefsaniyetten doğan, benlikten doğan iddialar için kendimizi bedbinliğin, karamsarlığın eline bırakmayalım.

Benim gençliğimde Liz Taylor dünyanın en güzel kadını olarak gösterilirdi. Ona “menekşe gözlü yıldız” derlerdi. Bütün işyerlerinde hatta bakkallarda, karpuz sergilerinde Liz Taylor’un resmi olurdu. İşte bu hanım, sekiz evlilik yaptı. Sekiz kocası da Liz Taylor’u beğenmediler. Çekip gittiler. Hayat böyle yavrum. Daima bizi sevenler de olacak, sevmeyenler de, beğenenler de olacak, beğenmeyenler de. Bunu gülerek karşılayacağız. Bizi beğenmeyenlere yolun açık olsun, güle güle diyeceğiz.

Düğüne gitmekte en ufak tereddüdün olmasın. O adamı görünce içinden vay enayi vay, vay eşek vay, dersin, güler geçersin. Düğünü olan hanım sana sevgisi olan, saygısı olan, itimadı olan güzel bir insan. Allah mes’ut, bahtiyar etsin. Benim de mutluluk dileklerimi, dualarımı lütfen kendisine bildir.

Haydi yavrum, artık bu çocukça, ilkel düşünceleri bırakalım. Hayatın, varoluşun güzelliklerini yudum yudum tadalım.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :