Birikmiş mailleri okudum.İstifademi aldım elhamdüllillah.Ben de bugün dinlediğim bir panelden aldığım notlardan size yazmak istedim.

Binanın temel kolon direğine sormuşlar.

Nasıl yıllardır böyle yıkılmadan duruyorsun diye.

Üç nedeni var demiş.

Birincisi ben derine atılmış bir beton üzerinde duruyorum.Yani temelim sağlam.

İkincisi dosdoğru duruyorum.

Üçüncüsü bütün ağırlıkları ben taşıyorum ama ezilmiyorum dimdik ayaktayım.

Bu konuşma bana birşeyler hatırlattı. Sizin hep anlattıklarınızın cisimleşmiş hali.Beton direği de mana yüklendiğinde nasıl anlam kazandı değil mi? Bu manadan bakıldığında " kolon direği gibi olmak"örnekleme bile olur.Yani yine hep dediğiniz gibi eşya ile Hakikat arasında direkt ilişki var.

Kitaplarınız bu meselin geniş bir açılımı zaten.Okuyanlar sizi izleyenler bilirler.

Efendim.

Bugün duyduğum beni etkileyen başka bir söz " Kalite, kul hakkıdır"cümlesi oldu. Bu da beni çok düşündürdü. Şimdi unutturulan ve dünyaya bizden yayılan Ahilik sisteminin düsturlarının çağdaş versiyonu. "Kalite, kul hakkıdır".

Ne güzel bir iş ahlakı.Yaptığınız şey kaliteli olacak yoksa kul hakkı almış oluyorsunuz.Güzel dinime hayran oluyorum. Ahlakın işe yansıması.

Bir başka güzel söz."Allah'a kul olanlar, dünyaya efendi olurlar'

. Söz sizin sayın büyüğüm siz neler dersiniz?

Sonsuz hürmetlerimle.........

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :