Sayın Fatmagül hanım,
17.10.2006 tarihli mailinizi aldım. YÖK Başkanı Sayın Erdoğan Teziç’in Fransızların kendisine verdiği en büyük nişanı son derece manidar, saygıdeğer bir jestle artık Türk aydını nazarında küçülen, değerini kaybeden, şahsiyetsizleşen Fransız cumhurbaşkanına iade etmesi nedeniyle duyduğunuz sevinç ve bunu beyan ediş tarzınız bizleri de çok mutlu etti. Milli meselelerde bütün kavgaların, tartışmaların üstüne çıkıp elele gönül gönüle yürek yüreğe vermezsek bizim de bu topraklar üzerinde yaşamaya hakkımız olmaz. Cumhurbaşkanından çöpçüsüne kadar herkes bu konuda duyarlılığını göstermeye mecburdur. Sorun kişisel değil, toplumundur. Herkes kendi çapında, kendi imkanlarına göre reaksiyon göstermezseönce kendi gözünde küçülür. Bizler kaç nesil boyu Fransızları can-ı gönülden sevmişiz, kültürlerini benimsemişiz, çocuklarımıza onların dillerini öğretmişiz. Hiçkimseye Fransız kültürüne karşı söz söyletmemişiz. Şimdi bu adamlar kalkıyor seçimlerde alacaklarını sandıkları üç beş oy uğruna bırakın bizi, kendi tarihlerine en büyük ihaneti en büyük alçaklığı yapıyorlar. İşte bu bağlamda YÖK Başkanı Sayın Profesör Erdoğan Teziç ortaya çıkıyor yetmiş iki milyonun alkışlayacağı bir hareketle alın nişanınızı başınıza çalın diyor. Sağolsun, varolsun.
Hadiseler karşısında gerekli reaksiyonu göstermeyenler herşey bir tarafa, korkak, renksiz, şahsiyetsiz, basit insanlardır. Ve onların verecekleri en büyük zarar kendilerinedir. Bunu dost, düşman herkes bilsin.
Kıymetli yavrum, milli meselerde gösterdiğin asil heyecandan dolayı seni kutluyor, selam ve sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :