Sayın İlknur Hanım,
24.7.2009 tarihli mailinizi aldım.
1-) Kıymetli yavrum, rahmetli babannemin bir sözü vardı: “Anlattığın durumlarda “Yavrum,” derdi, “kış kışlığını, puşt puştluğunu yapar.” Sen ne dersen de, ne yaparsan yap, olay böyle olacak. Ortada üzülecek, sıkılacak hiçbirşey yok ki. Değerli yavrum, sakin ol. Rahat ol. Farzet ki bir transistorlü radyon var. Pilin bitti. Almaya gittin. Adam dedi ki: “Ben sana öyle bir pil vereceğim ki iki ucu da pozitif.” Bu durumda radyo çalışır mı? Hayır, çalışmaz. Çünkü ille de pilin bir ucu artı, bir ucu eksi olacak. Hayat böyle yavrum. Yaşadığımız toplumda bu hakka pozitif insanlar da olacak negatif insanlar da olacak. O sizin departmandaki çirkef kız rezilliğini yapacak. Yapmazsa çatlar. Üzüntüsünden kahrolur. Onun için hiç moralini bozma. Onu sabahleyin gördüğün zaman günaydın, de, akşam çıkarken iyi akşamlar de. İşte o kadar. Niye onunla muhtap olasın? O, bırakalım istediğini yapsın. Bir gün gayretullaha dokunur, Allah’dan öyle bir tokat gelir ki nerden geldiğini o da anlayamaz. Bütün çirkef insanların akıbeti budur. Bekleyelim ve görelim.
2-) Bir şizofren hastaya karşı takınılacak en güzel tavır, ona her zaman sevgiyle, saygıyla hareket etmek. Ona sevgi dolu bakışlarla yaklaşmak. Onunla kesinlikle münakaşa etmemek, onu kızdıracak en ufak bir harekette bulunmamak, onun moralini yükseltecek yazılar okumak…
Değerli yavrum, Allah kimseye vermesin, şizofreni ağır bir hastalıktır. Ona yardımcı olmak bir insanlık görevidir. Şizofren hastaları küçük görenler, onlarla alay edenler bir gün aynı astalığa müptela olmayacaklarını acaba biliyorlar mı?
Değerli yavrum, sana ve çok değerli eşine sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, iyi günler diliyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Önemli olan hayatını yaşayabilmek kendi dünyasını kurup orada mes’ut bahtiyar olabilmek Yazan İlknur
Cvp: Önemli olan hayatını yaşayabilmek kendi dünyasını kurup orada mes’ut bahtiyar olabilmek Yazan Sabri Tandoğan