İyi akşamlar Sabri amca;
Bugün yanınızda olmak yine her zamanki gibi çok güzeldi; sizi bir haftada özlemişim. Ne kadar neşeliydiniz; mutluydunuz. Sizi öyle görünce ben de çok mutlu oldum. Eve gelince Alper eve yeni gelmişti; epey yorulmuş, uzanıyordu; ben de bugün yanınızda konuşulan konuları anlattım ona; biraz sohbet ettik; sonra sabah yanınıza gelirken gördüğüm yaşlı amcayı anlattım. Sabah yanınıza gelirken pastaneye uğramıştım; birşey paket yaptırıyordum; paket yapılırken bir çay içeyim dedim; biraz oturdum orada dışarıdaki masalarında. Otururken önümden gelip geçen insanları seyrediyordum. Bir baktım oldukça yaşlı, belki 85 yaşlarında vardı; pantolonu, ayakkabısı, üzerindeki ceketi oldukça eski bir amca elinde kazma gibi birşeyle yavaş yavaş yürüyor; pastanenin önünden geçerken biraz durakladı; gözüm takıldı ona; ben düşünürken arkasındaki hanım "gel amca sana bir pogaca alayım" dedi. "Yok yavrum, istemem" dedi amca. Ama kadın pastaneye girdi aldı ve verdi ona pogacayı. O sırada ön masada yolun kenarına yakın yerde oturan iki genç cocuk bir şeyler yemiş kalkıyorlardı, kalkarlarken amcaya" gel amca ayakta yeme, buraya otur" diyerek kalktıkları yeri gösterdiler; çok ısrar etmelerine ragmen amca masaya oturmak istemedi hatta çok ısrar edince genç çocuklar, pantolonunu işaret ederek gözleriyle "bu halimle oturamam" der gibi baktı çocuklara ve masanın kenarında kaldırıma oturdu yere; ve pogacayı yemeye başladı; o yere oturunca içim fena oldu; gözlerim doldu; hele pogaca yerken onu görünce çok üzüldüm; çünkü pogacayı yeyişinden ve pogacaya bakışından onun aç olduğunu anladım. Sonra kalktım yerimden ona pastaneden birkaç börek aldım ve paket yaptırıp verdim kendisine. Verirken "istemem yavrum, yeter bu bana" dedi ama "olsun, sonra yersiniz, size aldım bunu ben"dedim. çok teşekkür etti ve aldı; alırken de masmavi gözlerinin çevresi buruş buruş olmuş gözleriyle bana bakıp "sana dua ediyorum yavrum, sana hep dua ediyorum" dedi; arka arkaya birkaç kez bunu söyledi bana ve arkasından öyle bir Allah razı olsun dedi ki gözlerine bakarken ağlamamak için zor tuttum kendimi, o anda içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim; ben de "Allah sizden de razı olsun, Allah'a emanet olun" dedim ve yanından uzaklaşarak yürürken gözlerim dolu dolu olmuş ve çok duygulanmıştım. Sonra bu düşünceler içerisinde yanınıza geldim ve sizi gördüm. Nasıl mutluydunuz; hele o güzelim bulguru yerken...Gerçekten de muhteşem olmuştu bulgur pilavı. Malzemeyi getirenden de, taşıyandan da, doğrayandan da, pişirenden de, yiyenden de, yedirenden de, böyle bir gün yapılmasına vesile olan herkesten Allah razı olsun. Yanınızda geçirdiğim her dakika çok güzeldi Sabri amcacım. Eve gelince Alper'e günümü anlattım ve de o yaşlı amcayı; amcayı anlattıktan sonra baktım gözlerini ovuşturuyor; ağlıyor. Nasıl duygulandım. Benim hissettiklerimi onun da hissettiğini görmek beni hem çok mutlu ediyor hem de çok duygulandırıyor Sabri amca. Allah Alper'cimden de razı olsun. Allah herşeyi onun hassas, onun güzel gönlüne göre versin inşallah.
Güzel bir akşam geçirmenizi diliyor, sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum.