Sayın F.S.,

1.8.2009 tarihli mailinizi aldım.

Doğrusu hayretler içinde kaldım. İnsanda bir kadınlık gururu olmalı. Bu herif seni beğenmediğini söylemiş, senden uzaklaşmış. Ne uzun ediyorsun? Sende kıl kadar akıl yok mu? Doğrusu bu yaptığın hareket çok utanç verici bir durum. Senin izzet-i nefsin yok mu? Senin onurun yok mu? Bir manyağa kafanı takmışsın, ne güzel önüne bir kısmet çıkmış,  hiç durmadan hiç düşünmeden onu reddediyorsun. Bu senin yaptığını Bakırköy’deki deliler yapmaz.

Seni refüze eden herif, düğünde nezaketen seni babasıyla tanıştırınca aman Allah zilleri takmışsın. Yahu o sadece bir nezaket kuralı. Ne desin adam, “Baba, bu kızın Aragones’ten farkı yok, beğenilmediği halde gene sırnaşıyor mu” desin. Sana bir şey söyleyeyim mi kızım, yemin ederim ki sen bu adamı sevmiyorsun. Ama bunu pis bir gurur meselesi yapıyorsun. Vay efendim, o seni nasıl beğenmezmiş, o seni naıl refüze edermiş? Eder be yavrum, hayat böyle. Seni de, beni de beğenmeyen insanlar olur. Seni de, beni de refüze eden kimseler olur. Bundan daha tabii ne olabilir? En büyük velileri, en büyük Peygamberleri beğenmeyen, istemeyen, refüze eden insanlar da olmuştur. Lütfen bu gereksiz duygusallığı bırak. Olaylara akılcı bir gözle bak. Sana bir şey söyleyeyim mi, bu adam senin peşinde koşsa üç günde ondan tiksinirsin. Çünkü bu herif boktan adamın birisi. Hayvan desen hayvanlara hakaret olur ama sen gözünde büyütüyorsun. Lütfen olaylara objektif bir gözle bakalım. Sükunetini bul, bu yerli film romantizmini bırak, akıllan.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :