Sevgili Babacigim size  biraz da su anda bulundugum yerden Gemlik korfezinden bahsetmek istiyorum. Gerci bu yazdiklarim biraz gezi notlari tarzinda ancak gordugum ve yasadigim butun guzellikleri sizlerle paylasmak istiyorum.

 Turkiyeye geleli bir ay gecti. Memleketimin o harika havasini her gun derin derin icime cekiyorum.

Bu bir ayi genellikle Marmara bolgesinde gecirdik. Gemlik korfezinin, zeytin agaclarinin griye calan yesilinin denizin mavisi ile kucaklastigi guzelim sahillerinden Istanbul’a  ve muhtesem adalarina kadar uzanan gezilerimizde hep ayri ayri guzellikler, unutulmaz lezzetler vardi.

Gemlik  sahillerinden Armutlu istikametine dogru yola ciktiginizda yaklasik on  dakika sonra size ilk merhaba diyen Kumla Koyleri oluyor. Kucuk Kumla ve Buyuk Kumla koyleri arasi yazlik amacli yapilan ev ve siteler ile artik birlesmis durumda. Bundan yaklasik otuzbes yil once cekilmis olan bir resimde bizim aile bu mevkide deniz kenarinda zeytin agaclari altinda piknik yaparken gorunuyor. Ancak bu gun o zeytinliklerin ve sebze bahcelerinin yerini beton yiginlari kaplamis durumda. Yazlari ozellikle de hafta sonlari inanilmaz kalabalik oluyor..  Ama yine de  denize yaklasik 100 metre geriden acilan yeni yolun ust tarafina insaat izni verilmeyince hic olmazsa ic kisimdaki zeytin bahceleri kurtulmus.

Boylece Kumla sakinleri sabah erken yuruyuse cikinca koylerdeki  bahcelerden  sabah ezaninda toplanip getirilmis inanilmaz lezzetli , ilacsiz, hormonsuz domatesleri, minnacik sivribiberleri, salataliklari, semizotu, pazi, patlican gibi sebzeleri, erik, dut, seftali gibi meyveleri ve dunyanin en lezzetli sofralik zeytinini (bunu  gercekten bilerek iddia ediyorum) ilk elden satin almak sansina sahip oluyorlar. Sirf bu bile yaz aylarini Kumlada gecirmeye degiyor. Hele bir de koyden getirdikleri  sicacik mis kokulu koy ekmegini tertemiz sofra bezine sarmis  Gelin kayinvalideye yolda rastlarsaniz o gun cok sanslisiniz demektir. Cunku sabah sabah bu guzelim ekmekler ilk rastlayanin elinde kaliyor. Bu lezzeti yakalamak icin erkenden yollari gozlemek gerek.

Bu arada ilginc bir hikayesi  de var Kumla koylerinin. Burada eskiden babalar  cocuklarina miras paylastirirken daha az verimli diye deniz kenarindaki zeytin bahcelerini kizlarinin uzerine , daha verimli sebze ve meyve bahcelerini ve ic kisimdaki zeytinliklerini ise oglan cocuklarinin uzerine yaparlarmis.  Yillar gecip de deniz kenarindaki yazliklar moda olunca denize sifir bahcelere muteahitler talip olup kocaman kocaman siteler yapmislar. Bu binalara  ve tatil sitelerine karsilik toprak sahiplerine de onlarca daireler vermisler. Boylece deniz kenarindaki arsasini kat karsiligi veren kiz cocuklar zengin olmus , arkalardaki bahcelere sahip olan erkek  cocuklar ise hala ciftcilik yapmaya devam etmek durumunda kalmislar.  Neyse ki oyle olmus da , hala o nefis sofralik Gemlik zeytinini yiyebiliyoruz.

Evet bu guzel yurt kosesinden gunumuzun izlenimlerine gelince....

Annem her sabah yuruyusunden sonra evimizin onundeki  banklarda oturup  kumlarin uzerinde dolasan guvercinlere ve sercelere  ekmek kirintilari  atip onlari besliyor.

Yine bir sabah birlikte bankta oturduk guvercinleri besliyoruz. O gun komsu teyzemiz de kuslara atmak uzere bayatlamis bir ekmek getirmisti.   Biz her gun birkac dilim ekmek  ile besledigimiz kuslara o gun yaklasik bir bucuk ekmegi ufalayip atmak durumunda kaldik. Ancak  o da ne ... O gune kadar sadece karinlarini doyurmayi dusunen ve de birbirleri ile hic ilgilenmeden kirintilari gagaliyan kuslar, o sabah her gunku yedikleri  miktari yiyip doydular ki fazladan verdigimiz kirintilar icin birbirini gagalamaya basladilar. Birbirleri ile inanilmaz kavga ediyor kafalarini kanatlarini gagalayip cekistiriyorlardi.  Ne ilginctir , demek ki kuslar da insanlar gibi gereginden fazla rizka sahip olunca elindeki ile yetinmeyip karsisindakinin eline goz dikmeye basliyor, tatmin olmayip hep daha fazlasini istiyorlardi.... 

Korfezin en meshur aktivitelerinden birisi de gezi motorlari ile gunluk korfez turu yapmaktir. Sabah saatlerinde Gemlikten hareket eden gezi motoru Kumla iskelesinden yolcularini aldiktan sonra karsi sahillere dogru dumen kirar ve sirasi ile Gemsaz, Kursunlu, Burgaz kiyilari boyunca ilerleyerek Mudanya’ya yanasir. Burada verdigi yemek molasinda ayni zamanda bu guzel sahil kasabasini gezme firsati bulursunuz. Gunumuzde artik bir sahil sehri goruntusu almis ve Burgaz ile fiilen birlesmis olan Mudanya yine de tarihi evleri ve dokusu , nefis serin havasi ile cok gozde bir oturma mekani olmus, Hatta Bursalilar icin bir alternatif yasam mekani durumunda.  Ozellikle Istanbul Yenikapi’dan Mudanya’ya  yapilan feribot seferleri Istanbul Bursa arasini iki saate indirerek adeta bu iki muhtesem sehri birbirine birlestirmis ...  

Biz de gecenlerde katildigimiz bir korfez turunda korfezin iki yakasi  arasinda mekik dokuduk ve bu muhtesem dogal guzellikleri doyasiya yasadik.

Mudanya’dan korfezin karsi kiyisinda yer alan Armutlu ya yanastigimizda ise bizi en cok sasirtan inanilmaz sicak ve nemli hava oldu. Oysa kirk dakika once Mudanya’nin o pufur pufur esen serin sahilinde cay bahcesinde yemegimizi yeyip cayimizi yudumlarken  ne de mutluyduk. Armutlu da deniz inanilmaz guzel ve durgundu ama sicak yuzunden ortalik cok sakin , cay bahceleri bostu.. Yolumuza devam edip onumuzdeki burnu donunce, onbes dakika sonra ulastigimiz Fistikli koyunde ise inanilmaz guzel bir sahil ve yine esintili guzel bir hava bizi bekliyordu...  Sonra  sirasi ile yine Kapakli, Narli, Karacaali koyleri ve yine ver elini Kumla...

Evet memleketimizin her kosesi ayri bir cennet bahcesi gibi. Boylesi zamanlarda degerini daha cok anliyoruz.

Sevgi ve selamlar ellerinizden opuyorum..

OZDEN