Sayın”Lavinya”,
5.8.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Belki de en önemli konu: Kadın. Bir şairimiz: “Elbet kadın olursa sefil, alçalır beşer” diyordu. Toplumları vareden, yücelten veya alçaltan önce kadındır. İstikala Harbinin ilk kahramanı nur içinde yatsın rahmetli Nene Hatun’du. Erzuruma’a düşman yaklaştığını işitince tüfeğini kaptığı gibi sınıa gitti. “Gidi gavurlar” dedi, “ben varken hiçbiri içeri giremez. Varsa çıksın meydana” dedi. Değerli yavrum, günümüzde hanımefendi diyeceğimiz, saygı duycağımız,hayranlık duyacağımız kadınlar o kadar azalıyor ki ne yzık ki artık pek çok kadının önderi, lideri adına gazete denilen paçavralardaki birtakım etini teşhir etmekten başka hiçbir marifeti olmayan sözümona yaratıklar alıyor. Aman Yarabbi, insan baktıkça hem utanıyor, hem tiksiniyor, iğreniyor, edeceği geliyor. Yahu sizde hiç utanma, sıkılma yok mu? Artık mahrem diye birşey kalmadı. İnsan ister istemez Necip Fazıl’ı hatırlıyor:
“Utanırdı burnunun ucu görünse ninem
Kızımın gösterdiği kefen bezine mahrem”
Artık günümüzde göğüs dekoltesi öyle yayıldı, öyle yayıldı ki teleizyonlardaki haberlerdeki spikerler bile ne hikmetse göğüslerini teşhir ediyorlar. Bütün bunlar kadını değerinden düşürüyor. Bodrum’da öyle kadınlar var ki bunların işleri güçleri en mahrem köşelerine kadar vücutlarını teşhir etmek. Bu rezil kadınların denize filan girdikleri de yok. Sadece vücutlarını teşhir ediyorlar. İnsan ister istemez iğreniyor, tiksiniyor. Adına gazete denilen o paçavralar da bu rezil kadınları allandırıp pullandırıp göklere çıkarıyor. Birtakım salak kadınlar da bunlar gibi olmak için can atıyorlar. İnsanın utanın yahu diyeceği geliyor. İşte böyle. Oysa Türk kadını daima bilimin, güzel sanatların, felsefenin, en güzel, en ileri, en muhteşem örneği olmalı. Aklıyla, ruhuyla, davranışlarıyla, giyim kuşamıyla bütün insanlığa örnek olmalı. Kadın o kadar önemli bir varlık ki bütün önemli yerlerde hep onun mübarek adı veriliyor. Anavatan, Anadolu, anayasa, anayol... daha yüzlerce örneğini sayabiliriz. Kadın hayatın özüdür. Bir atasözünde “Yuvayı dişi kuş yapar” diyor. Hayatta bu kadar önemli bir varlığın elbette özel bir şekilde yetiştirlmesi lazım. Geçen yıl televizyonda seyretmiştim, Konya’da bir mühendisin kızı oluyor. Arkadaşları tebrike gidiyorlar. Bir arkadaşı dayanamıyor, “Aman be kardeşim,” diyor, “biz seninle çocukluk arkadaşıyız. Niye bu kadar dikkatli oturuyorsun? Rahat ol, uzat ayaklarını.” Mühendisin cevabı beni ürpetti. Bir yıldır düşündürüyor. “Hayır” diyor, “edep dışı oturamam. Çünkü kızım doğduğu zaman Allah’a söz verdim. Yarabbi dedim, kızımın son derece edepli, saygılı, örnek bir hanımefendi olmasını istiyorum. Onun için ben de o kızıma layık bir baba olmalıyım.” İşte değerli yavrum, hayat böyle. Biz, öylesine ciddi, edepli, saygılı, zarif, kibar , ince düşünceli olmalıyız ve hareket etmeliyiz ki kızımız da iyi yetişsin, güzel yetişsin, bizleri örnek alsın.
Bu konuda yazacak o kadar çok şey var ki. Burada son veriyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Kâinata anlam veren muhteşem varlık: Kadın Yazan "Lavinya"
Cvp: Kâinata anlam veren muhteşem varlık: Kadın Yazan Sabri Tandoğan