Sayın “Desem ki...”,
20.8.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, yazışmalarda takip ettiğimiz usul şöyle: Bazan bir kimse kişisel düşüncelerini yazıyor, herhangi bir soru yok. O görüşlere katılmasak bile o şahsa saygı duyarak “aldığımız sunum” veya “aldığımız mail” diyoruz. Ancak bir soru sorulduğu zaman, bir problem ortaya konulduğu zaman naçizane, Allah’ın müsaadesi nispetinde cevap vermeye çalışıyoruz. Küçük yaşımdan itibaren büyüklerimden aldığım terbiye gereği münakaşadan kaçıyorum. Rahmetli hocam Doktor, Operatör Münir Derman bize daima şunu söylerdi: “İslamda münakaşa yoktur.” Benim de hayat tecrübelerimden çıkarttığım sonuç olarak insanlık kültür tarihinde münakaşanın insanları üzmekten, kırmaktan, incitmekten başka hiçbir işe yaramadığını gördüğüm için münakaşadan ödüm kopuyor. Mesele bundan ibaret. Ancak sorulan sorulara cevap vermeye çalışıyorum. Bilmem anlatabildim mi?
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sayın “Desem ki...” den aldığımız sunum Yazan "Desem ki..."
Cvp: Sayın “Desem ki...” den aldığımız sunum Yazan Sabri Tandoğan