Sevgili Üstâdım Sabri Bey ve Çok Sevgideğer Dostlar,
Ramazan ayına has hayırlara ve feyizlere eriştirilmek niyazıyla söze başlıyorum..
Efendim, Sezgin Bey ile yazışmanızı okudum ve Sezgin Beyin merhum Münir Derman'dan alıntı ile aktardıkları "Resullullah'ı rûhen taklit et!" sözü bana çok hitap etti!!
Bendeniz bugünlerde, tanıştığım bir araştırmacı-yazarın kitabını okumaktayım.. "Ruhun Deşifresi: Mehmet Ali Bulut"
Eser, kitap dünyasında "kişisel gelişim" kategorisinde yer alıyor..
Doğrusu, eseri okudukça Mehmet Ali Bey formasyonundaki bir yazarın, "kişisel gelişim" sahasında kalem oynatmasının ne kadar yararlı olduğunu görüyorum..
Yazar, 151. sayfada şöyle anlatıyor..
"Bir gün bir adam, 'veli olduğunu sandığı' bir dostunu ziyarete gider ve eli boş gitmemek için de karpuz götürür. Bir iki hafta sonra, yolu tekrar o dostunun yurdundan geçer. Gelmişken 'bir selam vermeden geçmeyeyim' diyerek yola çıkar.
Dostunun kulübesine girdiğinde haftalar öncesinde getirdiği karpuzun bıraktığı yerde öylece durduğunu görür ve hayretle sorar:
'Üstad bu karpuzu neden yemedin? Bekleye bekleye bozulacak. İhtimal ki bozulmuştur bile..'
O mübârek(!) zât cevap verir:
'Ben hünüz Resullullah'ın (asv) nasıl karpuz yediğini öğrenemedim. O yüzden yemiyorum...'
İlk bakışta samimi bir inancın tezahürü gibi görünen bu tavır, aslında tam bir dogmacılık örneğidir.
İşte o yüzden ısrarla vurguluyorum ki doğru bilgiye ulaşmak çok önemli değil. Esas olan o bilgiyi doğru kullanmak ve eyleme dönüştürmektir. Bizim bu alanda çok ciddi inanç zafiyetimiz ve modelleme problemimiz var.."
Evet, yazar böyle anlatıyor ve yorumluyor..
İslâm'ın ruhunu idrâk edebilmemizin Ramazan enerjisiyle bizlere kolaylaştırılmasını Cenabı Allah'tan niyaz ediyor ve sizlere en kalbî selam ve saygılarımı sunarak sözü bağlıyorum.
Kardan Adam