İyi günler dilerim Efendim.
Bugün Trt Gap'ta Hayatın Renkleri isimli
programa katıldınız. Bizim 13: 30'da fizik tedavi merkezinde
randevumuz vardı, programı sadece 15 dakika seyredebildiğim için çok
üzülmüştüm. Hastanede annemin seansı sona erdikten sonra bekleme
salonunda servisin gelmesini bekliyorduk. Servis o kadar gecikti ki
tam sıkılmaya başladım derken, önce öğretmen olduğunu öğrendiğimiz
bir bey geldi, yaklaşık beş dakika sonra elli-ellibeş yaşlarında
başka bir bey hanımıyla geldi. Öğretmen bir ara: "Caddeler o kadar
çok arabayla dolduki yayaların yürümesi için adeta özel yerler
gerekecek, park sorunu derseniz o ayrı bir dert, artık iki adımlık
mesafeyi bile insanlar arabayla katediyorlar yazık, gelirlerine
bakmadan araba sevdasına düşmüş çoğunluğu. " dedi. Elli-ellibeş
yaşlarındaki, çok kibar giyimli ve üsluplu diğer bey de şöyle
dedi : "Bugün trt kanallarının birinde bir beyefendiyi
dinledim, muhterem o kadar güzel konuşuyordu ki kendisi hakim eşi
savcıymış ve babasına ev almak üzere bir borca girmişler ve o borcu
ödeyene kadar eşiyle beraber kuru ekmek yemişler sadece evi
aldıktan sonrada perdeleri alana kadar pencereleri gazete kağıdıyla
örterek idare etmişler... ", ben çok heyecanlandım ve "afedersiniz
Sabri Bey'den bahsediyorsunuz değil mi?" diye sordum o da "evet
evladım" dedi ve devam etti , muhterem annenizin siz beş yaşındayken
pişirdiği bamya yemeğini yememeniz üzerine gece saat onbire kadar
nasıl aç kalıp bu suretle anneniz tarafından nasıl terbiye
edildiğinizi anlattı. Ve sizin anlatımlarınızın üzerinden
toplum, aile ilişkileri, bireysel duruşlar üzerine bayağı istifade
ettiğim bir sohbet ortamı oluştu. Öğretmen beyde o kadar kültürlüydü
ki o konuşurken hayran olmamak mümkün değil. Çok heyecanlandım ve
bunu paylaşmak istedim hocam inşallah sizin ışığınızdan karanlıkta
kalmış her bir kimse istifade eder. Ellerinizden saygı ve hürmetle
öpüyorum. Müsaadenizle...