Merhaba Sabri amcacım;
Şirketteki bir çocuktan bahsetmiştim hani size; iyi bir çocuk diye. Benim bir kız arkadaşım var; musıki cemiyetinden tanıyorum; iyiniyetli bir kızdır; ama duygusal ilişkilerinde bazı yanlışlıklar yaptığı için karşısına çıkan insanlar tarafından incindi çok. Ben aslında onu çok uyarmıştım ozamanlar ama nefsine yenildiği için sonradan çok üzüldü. O çocuk evlenmek istiyor; o kız da evlenmek istiyor, onları tanıştırayım; belki anlaşırlar evlenirler diye düşündüm ve bugün onları tanıştırdım. Güzel bir gündü. Fenerbahçe'ye gittik hep birlikte; orada oturduk biraz; parkta yürüyüş yaptık. Sohbet ettik. Nasıl da güzel bir hava vardı; yağmur yağıyordu; denizin üzerine yağan yağmuru seyrettim; ara ara denizin üzerine damla damla yağan yağmur damlalarına ve taa uzaklara dalıp dalıp gitti gözlerim; rengarenk çiçeklerin güzelliğini, denizin hızlı hızlı yağan yağmur damlalarıyla kıpırdanışını ve yağmur damlalarından kaçışını, denizin üzerinde heyecanla kuşların uçuşunu seyrettim; bulutların renk değiştirişini izledim; toprak kokusunu içime çektim; Allah'ım nekadar güzeldi! Otururken bir ara akordeon çalan bir adam geldi, yanında da sanırım kızıydı; sapsarı saçları arkadan iki yandan örülmüş, bembeyaz tenli güzeller güzeli, bal rengi gözlü, 4 yaşlarında bir kız çocuğu... Nasıl masum, nasıl tatlı... Yanımıza geldi; yanağını sevdim... İçimden Allah iyi yazı yazsın sana diye dua ettim o tatlı, o masum gözlerine bakarak! Keşke herkes onun kadar masum, onun kadar temiz olabilse! Benim için çok güzel bir gündü. Alper'e de anlatmıştım gitmeden önce o kızla o çocuğu tanıştıracağım diye. Tamam demişti. Bugün de eve gelince orada ne yaptığımızı, neler konuşulduğunu Alper'e anlattım ve Alper de bana dedi ki bu tip konularda çok dikkatli olmak gerek İlknur! Sen anlamazsın insanların niyetini çünkü çok iyiniyetlisin, hiç kötü düşünmüyorsun! İki tarafla da konuş; kız zaten üzülmüş daha önce; yine üzülürse sorumlusu sen olursun dedi. Ben de size sorayım dedim; gerçi ben iki tarafla da konuştum; iki taraf da evlenmek istediği için onları tanıştırmak istemiştim zaten ama Alper öyle söyleyince içime bir kurt da düştü. Çünkü ben hiç kimsenin üzülmesini istemiyorum; eğer biri üzülürse ben de çok üzülürüm bu olaya ben vesile olduğum için. Size de sormak istedim; ben yanlış mı yaptım acaba onları tanıştırmakla?
Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum ve çok güzel bir Cumartesi geçirmenizi diliyorum.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Duygunuzla düşüncenizin arasına fesat sokmayınız.” – Shakespeare Yazan İlknur
Cvp: “Duygunuzla düşüncenizin arasına fesat sokmayınız.” – Shakespeare Yazan Sabri Tandoğan