Sayın Derya Hanım,
16.9.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bütün mesele hayatı, olayları olduğu gibi kabul edebilmek. Başkalarından bize ne? Biz kendi dünyamızı kuralım ve orada en güzel şekilde, şükür duyguları içinde mutlu ve mesut yaşayalım, elimizden geldiğince ibadetlerimizi yapalım. Önemli olan olaylar değil, o olaylar karşısında takınmış olduğumuz tavırlardır. Kafamızı, kalbimizi sadece asil, temiz ve yüce olanla dolduralım. Unutmayalım ki ışık gelince karanlık gider. Kenan Rıfai Hz., “Kötülükler senin sınırına geldiğinde orada duruyor mu durmuyor mu? Önemli olan bu.” diyor.
Ramazan ayının kalan günlerinin değil her saatini, her dakikasını, her anını en güzel şekilde değerlendirmeye çalışalım. Her anımızı bir inci dakikası haline getirelim. Her an Allah’la beraber olalım. Yemek yaparken, bulaşık yıkarken, yolda yürürken, insanlarla konuşurken hep Allah’la beraber olmak ne güzeldir. Sonrasında önemli olan bu ayda kazandığımız güzel hasletlerin bütün bir yıla yansıması ve sürekli olarak yaşanması. Bunu yapabilenlere ne mutlu...
Sevgili yavrum, bütün günlerinin manevi neş’e içinde geçmesini diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Her dem taze doğarız, bizden kim usanası”-Yunus Emre Yazan Derya
Cvp: “Her dem taze doğarız, bizden kim usanası”-Yunus Emre Yazan Sabri Tandoğan