Sayın Fatmagül Hanım,

22.10.2006 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, Ramazana buruk vedayı ne güzel anlatmışsın. Tebrik ederim. İnşallah Allah nasib eder sağlık, huzur ve mutluluk içinde nice Ramazanları idrak ederiz. Ramazanın bizler tarafından başarıyla mı bittiğini anlamak istiyorsak beraber test edelim. Kalbimize bakalım, eğer orada hala kin, nefret, intikam, düşmanlık duyguları kalmışsa, eğer hala insanıyla, hayvanıyla, bitkisiyle, eşya ve cemadatıyla bütün kainatı Muhammedi bir aşkla kucaklayarak evrensel sevgiye ulaşamamışsak ne diyelim darısı bundan sonrakilere. Ramazanın insan ruhunda yarattığı en büyük devrim, evrensel sevgidir. Öyle bir sevgi ki bir tek istisnası olmasın, iyilik de görsek, kötülük de görsek, bizi anlamasalar da, en güzel, en temiz, en yüce duygularımızı yanlış yorumlamışlarsa da biz yine onları da sınırlarımızın dışında bırakmayalım. Diyelim ki onlar bizim nasipsiz kardeşlerimiz. Onlar için de hayır dua edelim. Allah’tan onların idrak ve feyiz sahibi olmalarını dileyelim. Lütfen şu sözümü unutmayın “Bu dünya darılma pazarı değil, dayanma pazarıdır”. Aman dikkatli olalım, hiçbirimiz yarına çıkacağımızı bilmiyoruz. Yarın sabah neler olacak bilmiyoruz, aman dikkatli olalım. Unutmayalım ki bugünler sevgi için, dostluk için, bağışlamak için, affetmek için bütün varlığı, bütün mevcudatı aşk ile kucaklamak için bize verilen sayılı günlerdir. Aman bunlardan istifade edelim. Hayat o kadar kısa ki. Artık bizim karşı taraf ne diyor, ne düşünüyor diye bekleyecek vaktimiz yok. Ne derlerse desinler, ne söylerlerse söylesinler, ne düşünürlerse düşünsünler biz onları seviyor, biz onları bağrımıza basıyoruz. Allah onların hepsinden razı olsun. Tek istisna olmadan onların hepsinin iki dünyası cennet olsun. Önemli olan yarın Mahkeme-i Kübraya çıktığımız zaman, bize sorular sorulduğu zaman mahcubiyetle başımızın öne eğilip eğilmemesi. Çünkü hayatımızın muhasebesi başkalarını duygularına düşüncelerine göre değil, bizim kendi yaptıklarımıza göre sorulacak. Aman dikkatli olalım, içimizi sadece sevgiyle, saygıyla, edeple, incelikle hizmet aşkıyla, heyecanıyla dolduralım. Unutmayalım, kimsenin hesabı kimseden sorulmayacak, ana babanın evladına, karı kocanın birbirine faydası olmayacak. Aman dikkatli olalım. Hep o günü düşünerek hareket edelim. İçimizi öyle arıtalım, öyle temizleyelim ki öleceğimizi anladığımız anda sevgiliye kavuşmanın heyecanı içinde Ömer Hayyam gibi bizler de

“Sevginle gireceğim toprağa

Sevginle çıkacağım topraktan”

diyebilelim. Allah bunu bize de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de nasib etsin. Sözlerimi Yunus’un hayatı en güzel özetleyen o harikulade mısraı ile bitiriyorum:

“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :