İyi akşamlar Sabri amcacım;

Biraz önce işten geldim; bir lokma birşeyler yedik ve hemen size mail atmak istedim. Özledim sizi. Bayramda İznik'teki eve gittik; kayınvalidemler yazlıkta oldukları için oradaki ev boştu; biz de İstanbul'un kalabalığından uzaklaşıp orada biraz dinleniriz diye düşündük. Temiz hava, bahçe, toprak, yeşillik insanı okadar güzel dinlendiriyor ki! Sanki insanın bütün negatifliğini, kafasında olumsuzluk varsa o olumsuz düşünceleri alıp götürüyor! Çok güzel geçti. Bayramın ikinci günü de çok yakın arkadaşım Işıl, eşi ve yeni doğmuş iki aylık erkek bebekleri geldiler ve bir gece kaldılar bizde. Bebek o kadar tatlıydı ki; çok uslu maşallah! Allah iyi yazılar yazsın, hayırlı bir evlat olmasını nasip etsin inşallah. Bebeği sevdim, konuştum onunla; o kadar temiz, o kadar savunmasız ve o kadar anneye muhtaçtı ki! İnsan bebeklere, onların gözlerine bakarken Allah'ın mucizesi diye düşünmeden edemiyor ve ürperiyor. Bir kaç defa Alper'in kucağına verdim bebeği; fakat nedense bebeklerden çekiniyor Alper. Korkuyor sanki. Kucağına her verdiğimde hemen bana geri vermek istiyor. "Niye almıyorsun; tertemiz bir varlık o" dedim bir keresinde ve bana dedi ki "gözlerine bakınca ürperiyorum; öyle bir bakıyor ki sanki Allah'ın gözüyle bakıyor" dedi bana. Çok güzel üç gün geçirdik orada ve çok şükür evimize geldik. Şimdi mailleri okurken gördüm ve kafama takıldı; size sormak istedim; bir maile cevabınızda demişsiniz ki "Kadın erkeği var sever, erkek kadını sağ sever" diye bir cümle söylemişsiniz. Merak ettim; bu cümlenin anlamını açıklayabilir misiniz Sabri amca. Ne anlama geliyor bu cümle? İnşallah sağlığınız iyidir. Hep aklımda ve kalbimdesiniz. Sizi düşünmediğim bir tek gün yok ve hep dua ediyorum; Allah kabul eder inşallah.

İçimdeki tüm sevgi ve saygıyla ellerinizden çok çok öpüyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :