Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Şahin Bey’den aldığımız sunum
Gönderen : Şahin
Tarih : 10/9/2009 1:45:52 PM


 


Çok saygıdeğer büyüğüm Sabri Bey.


     En derin sevgi ve saygılarımı sunarım.


     Benim de  belki sizin gibi 5 yaşında olmasa da  halk tabiriyle koca adam olunca Yunus divanım oldu. O en çok sevdiğim kitaplarımın arasına onu da ilave ettim. Belki Yunus'u biraz da olsa anlatan şu mısraları gönül dostlarıyla paylaşmak istedim.


    Sevgi ve saygılarımla ellerinizden öperim.


 


İŞ HİZMETTE


 


"Yûnus Emre", mânevî bir işâret alarak,


Vardı "Tapduk Emre"nin hizmetine, koşarak.


 


Otuz yıl hizmet edip, zannetti ki, kendinde,


İlerleme olmadı mânevî âleminde.


 


Üzüntüden, kendini atıverdi dağlara.


Baş açık, yalın ayak dolaşırken, bir ara,


 


Bir gün, iki kişiye rastladı birdenbire.


Onları çok severek, dost oldu onlar ile.


 


Yemek vakti gelince, duâ etti birisi.


O anda indi gökten, yemek dolu  bir "Tepsi".


 


Üçü de yiyip içip, şükrettiler Allaha.


Akşam vakti, öbürü duâ etti bir daha.


 


Yine aynı şekilde bir "Tepsi" indi gökten.


Öyle ki, bu yemekler nefîsti öncekinden.


 


Üçüncüde, "Yûnus"a dönerek o mü'minler,


(Sıra sende, şimdi de sen duâ et!) dediler.


 


O zaman "Yûnus Emre" kaldırdı ellerini.


Dedi ki: (Yâ ilâhî, mahcûb eyleme beni.


 


Onlar, kimin ismiyle duâ ettiler ise,


O zâtın hürmetine bir sofra gönder bize.)


 


Duâsı biter bitmez, baktılar, biraz sonra,


İndi gökten bu sefer, daha büyük bir sofra.


 


Dediler: (Ey arkadaş, nasıl oldu bu böyle?


Sen, kimin hürmetine duâ ettin ki, söyle.)


 


Dedi ki: (Siz söyleyin, siz nasıl ederdiniz?


Siz, kimin yüzü suyu hürmetine derdiniz?)


 


Dediler: (Taptuk Emre yanında hizmet yapan,


Yûnus'un hürmetine istiyorduk her zaman.)


 


"Yunus" bunu duyunca, dergâha döndü yine.


Yattı "Taptuk Emre"nin kapısı eşiğine.


 


O zaman, hocasının görmüyordu gözleri.


Evde, el yordamıyla yürüyordu ekserî.


 


Çıkıyorken, ayağı takılınca bir şeye,


Dedi: (Bizim Yûnus mu, gelip yatmış eşiğe?)


 


Ve elinden tutarak, kaldırdı onu yerden.


"Yûnus", Yûnusluğunu kazanmıştı o günden.


 


Dağdan odun taşıdı yıllarca o dergâha.


O mânevî kapıdan, ayrılmadı bir daha.


 


"Yûnus" unutulmadı yüzyıllar geçse bile.


Zîrâ hizmet etmişti üstâdına zevk ile.


 


 


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]