Sayın “Desem ki”,

15.10.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, insan hayatında en önemli olay edeptir. Değil bir Peygamberin günlük hayatını yaşayan bir insanın bile özel dünyasına karışmak edep dışıdır. Danıştay’da çalışırken çok sevdiğim, saydığım bir arkadaşım vardı: Rahmetli Selahattin Falay. Hiç evlenmemişti. Ona bir kere bile “Niçin evlenmedin?” demedim. Çünkü bu sual bana göre terbiyesizliğin, saygısızlığın en büyüğü idi. Rahmetli hocam operatör doktor Münir Derman Resulullah Efendimize o kadar büyük bir aşkla, edeple, saygıyla bağlı idi ki ondan bahsedeceği zaman “Mim” harfiyle başlayan mübarek ismini edeben kullanamaz, büyük bir saygıyla “Resulullah Efendimiz” derdi. Böyle laubali bir yaklaşımla Peygamberlerden bahsetmek hatta velilerden bahsetmek bence yanlış bir davranıştır. Edep, herşeyin başıdır. Kırk dört yıllık evliliğimizde ben bir kere merhum Rana Hanım’ın önünde ayak ayak üstüne atmadım. Bir kere bile “Bana su getir.” demedim. Bunlar hep edebin, inceliğin, zarafetin örnekleridir. Bir Peygamberden “Aşk Peygamberi” diye bahsetmek bence doğru değildir. Edep dışı bir kelâmdır.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :