Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Çiğdem Seçkin Gürel Hanım'dan aldığımız sunum
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 10/17/2009 4:26:02 AM



 


Hür Düşünebilmek (2)


Bir düşünce matematik kadar açık, vâzıh olsa bile onu yeniden ele alıp, düşünmekte yarar vardır. Hayata belirli, daracık, minicik bir açıdan bakan, bir ideoloji ıskartaya çıksa bile, yine körü körüne ayak direyen bir kimseye nasıl düşünüyor diyebilirsiniz? Düşünen insan olmak hiç de kolay değildir. Sakız çiğner gibi bir takım sözleri geveleyen insanların, hayat boyu düşünceden uzak yaşadıklarını günlük yaşamda her gün görüyoruz. “İlim ilim demektir / İlim kendin bilmektir. / Sen kendini bilmezsin / Ya nice okumaktır.” diyen Yunus gerçeği ne kadar yalın olarak ortaya koyuyor. Eski Yunan felsefe okulunun kapısında, “Kendini tanı” yazıyordu. İğreti, yaşanmamış, basma kalıp fikirler, üzerinde düşünülmeyince, bir nevi batıl inanç şekline giriyor. Hayatın, güzelliğin, uygarlığın yolunu tıkıyor. Bu Deli Dumrul’lar yüzünden insanlar neler çekiyorlar, ne ıstıraplar yaşıyorlar. Düşünen insan, başkalarından önce kendi kendine karşı hür olan insandır. Gerçek, en üstün kıymettir. Önemli olan gerçeği aramak, bulmak, onu kendine katmak, yaşamaktır. Yaşanmayan, kendimize ilave edilmeyen düşünceler bir yükten başka nedir? Düşünce, kendini daima serbest bulmalı, gerçekler alemine, denize dalar gibi, her defasında yeni bir arzu ile dalmalıdır. İnsan nasıl her an nefes alıyorsa, düşünce de öyle olmalı, herkes her meseleyi kendi hesabına yeniden düşünmelidir. İşte o zaman büyük Yunus’un söylediği “Her dem taze doğarız, bizden kim usanası.” hali tecelli eder. İnsanı hayvandan ve makineden ayıran ve üstün kılan düşünme melekesidir. İnsanın insan olma haysiyeti ile düşünce hürriyeti bir ve aynıdır. Bir nehre benzeyen insanlık tarihinde hiç bir an tekrarlanmaz. Anlamak, başkalarının düşüncelerine nüfûz etmek, âdeta onlar gibi olmak demektir. Yunus bu kavramı “her biriyle bile olmak” diye anlatır. Kendi kendileriyle, kendi nefisleriyle tıka basa dolu olanlarda başkalarına yer yoktur. Onlar kafalarını, gönüllerini sımsıkı kapamışlar, insan ruhunun özgürlüğünü red ve inkar etmişlerdir. Onlar için dünyada yalnız kendi düşünceleri, kendi görüşleri vardır, onlar kimse ile “bile olmak” istemezler. Taassup, kafanın buz tutmasından başka nedir? Bütün müstebitler bu tür insanların arasından çıkar. Onlar hür düşünceden kaçarlar. Yunus, bir çok şiirinde kendi kendisini yerer. Onu kainatın en büyük şairi yapan, bütün insanî zaafları bizzat yaşamış olmasıdır. O kendi kendini anlamaya çalışmış, kendi kendini doğrultmuş, kendinde bütün insanlığı bulmuş, olağanüstü güzel bir insandır.


            SABRİ TANDOĞAN

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]