Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Sami Melih Bey’den aldığımız sunum
Gönderen : Sami Melih
Tarih : 10/26/2009 4:14:36 PM


 


Çok sevdiğim Büyüğüm,


 


Sizi çok sevdiğimi ikinci kez zikrederek başlamak istiyorum yazıma.


 


İstifadeye sunmak amacıyla paylaşmak istedim. Bir arkadaşım vesilesiyle tanıştığım diğer bir arkadaşa misafiriz, makamında.. Mal bakımında bolca nasiplendirilmiş ailesinin sahibi olduğu beton santralinin; yurtiçi yurtdışı nakliyat vs. vs. şirketlerinin  muhasebesine bakıyor. Genç, anladığım kadarıyla temiz de bir çocuk(tabi benim anlamam güvenilirse). Kahvelerimiz geldi, içtik. Konu açıldı, döndü dolaştı beton santrali ile ilgili kendilerinin yerleşik olduğu bölgeye gelen rakip ikinci bir firmanın işlerini aksattığından, azalttığından bahsetti.. “Şimdilerde karar aldık, biz de onların yerleşik olduğu bölgeye bir şube açıp zararına satış yapacağız, taa ki onu batırıncaya kadar. Herhalde bizim arkamızdaki gücün farkında değil…” Birden hava soğudu… “Eğer size yapılan bu ise, misli ile mukabele edebilirsiniz belki, ancak normal şartlarda birisini batırmaya çalışmak doğru bir şey değil” diye söyledim. Elimden geldiği kadar incelikle söylemeye çalıştım, ne var ki karar büyüklerinin almış olduğu karardı, o da benimsemişti biraz… Ne olacaktı, sonunu Allah’ın bildiği bir süreye kadar birbirileri ile uğraşacaklar, hayat geçecek, bu süreçte hırstan başka bir şey göremeyecekler, zaman geçecek, bütün enerjilerini karşı tarafı nasıl “yık”abileceklerine harcayacaklar; güzellikleri, sevgiyi, kardeşliği yaşayabilmek için kullanacakları yere. Velhasıl “Elhakümüttekasur” ayeti yankılandı kulağımda.(102/1)


 


 


Başka bir olay; yine istemeyerek de olsa bir meclisteyim, birkaç da müteahhit var. Dikkatle gözlemledim, ve şaşırdım, çok şaşırdım. Müteahhitlerden birinin sarfettiği cümle şöyle: “Biz burada bir iki blok ile uğraşıyoruz, İstanbul’a gittim, adamlar 50-100 milyon dolarlarla konuşuyorlar. Bizim yaptığımız da iş mi?” Buyurun size bir “çokluk” sevdası daha. Bundan başka gözlemlediğim diğer olaylarla birleştirince şunu çok bariz anladım. “Gaflette olanlar(kendimi temize çıkarmıyorum) bu manada hep bir üst “çokluk” seviyesine göz dikmiş, onun için çabalıyor çabalıyor çabalıyor. “Dur kardeşim, nereye gidiyorsun, bu işin sonunda bir şey yok ki, hatta sonu bile yok ki bu işin” demek istiyorum ama her şey yerinde ve zamanında söylenir… Ne olacak, yarın sen de 50-100 milyon dolar dedin, ondan sonra daha da gittin 200-300 milyon dedin, sonra daha da gittin. Ee ne olacak sonra?


Yine sonsuzluktan bir ses duyuyorum, şöyle söylüyor:


 


Mal sahibi, mülk sahibi


Hani bunun İlk Sahibi


Mal da yalan, mülk de yalan


Var biraz da sen OYALAN


 


Allah önce beni, sonra da bütün insan kardeşlerimi ıslah etsin.


 


 


Çok sevdiğim Büyüğüm, saygı ve sevgi ile ellerinizden öper, en derin muhabbetlerimi sunarım.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]