Dostluğu, sevgiyi yüreklere yerleştiren Yüce Allah'a layık olabilme duasıyla...
Muhterem hocam, Bugün çok güzel bir gündü. Sabah saatlerinde içimi kaplayan sevinç elhamdülillah hep devam etti. Böyle anlarda sevginin ne denli yüce bir duygu ve verilmiş bir nimet olduğunu anlıyorum. Şükürler olsun. Günün ikinci yarısında hayata karıştım. Büyük bir alışveriş merkezine gittim. Vitrinleri seyrettim, insanları gözlemledim , objelere baktım. Kitapçıya girdim. Hayat bir başka akıyordu burada. Vitrin dekorlarında, ayrıca sunulan giysi, çanta, takı, çorap ...v.b eşyalarda aslında insan denilen varlığın ne kadar muhteşem bir tasarımcı olduğunu gözlemliyor ve bunları üreten insanı yaratan ve en mükemmel tasarımcı olan Yüce Allah'a da bir kere daha hayran oluyorsunuz. Keşke hep böyle güzellikler yaşansa diye düşünüyorsunuz ama işin bu güzel yanının altında aslında bir tüketim cazibe merkezi olduğu gerçeğini ordan dışarı çıkınca anlıyorsunuz. Dışarda da hayat başka yüzleriyle size fotoğraflar sunuyor. Bir sarmalın içinde dolaşarak evinize geliyorsunuz. Hayatın gösterdikleri ve gizledikleri arasında.
Muhterem hocam, Dün "nefes" filmine gittim arkadaşımla. Filmin başından sonuna kadar ağladık. Yukardaki paragrafı yazarken aslında satır altlarında bu filmin bende bıraktığı hüzünler gizli. Çok beğendiğim bu filmde de hayatlar var. Ama büyük Yunus Hazretlerinin dizelerindeki "gök ekini biçmiş gibi" hayatlar, ateşin düştüğü yeri yaktığı hayatlar var. Yani sizin hep yazdığınız gibi hayatın artıları eksileri her türlü nötr halleri var.
Muhterem hocam, Dün ve bugün ekseninde ana hatlarıyla anlattığım izlenimlerimde tek anladığım bir kere daha hayatın anlamı ve önemi oldu. İnsan denilen varlığın imtihanın zorluğu. Hayatı elinde tutan Yüce Allah'a sığınarak "Allah'ım yüreklere sevgiyi egemen kıl, bizleri hürriyet içinde kötülüklerden muhafaza ederek yaşat. Sensin Mevlâmız sensin.. sensin..." diye dualar ediyorum. Bugün ki sevinç ile dünkü üzüntü halime en son noktayı da karşıma muhteşem bir tablo koyarak yaptım ve siz çok sevdiğim hocama yazmak üzere enerji topladım. Nazım Hikmet, Abidin Dino'ya mutluluğun resmini yapabilirmisin Abidin? demiş o da bu muhteşem resmi çizmiş. O kadar seviyorum ki bu resmi. Çizen ellerden Allah razı olsun. Pencereden hayat görünüyor damı akan bir oda ama yatakta keyifle uyuyan aile. Son günlerde medyadan, etraftan pompalanan negatifliklere ilaç bir tablo benim için. Mutluluğun resmi çizilmiş vesselâm.
Sayın Ayla Belen hanımefendi’ye de farkettirdiği şiir için bu satırlar vasıtasıyla kendi adıma teşekkür etmek istiyorum. Şiir, insanın en önemli ihtiyacını ne kadar anlamlı anlatıyor geldi bana. Şiir'i yazdım yanıma aldım. Çok çok güzel. Can Yücel'in ruhu şad olsun.
Muhterem hocam, Sizinle hayat çooooook güzel. Sizinle hayat çooooook hoş. Sağlığınıza, mutluluğunuza, huzurunuza duacıyım.
Hürmetlerime ve hayır dualarımla efendim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Görmeyi öğreniyorum.” Rilke Yazan "Desem ki.."
Cvp: “Görmeyi öğreniyorum.” Rilke Yazan Sabri Tandoğan