Sayın “Manolya”,
29.10.2009 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, hayat karşısında takınılacak en güzel tavır dürüst, samimi ve olduğu gibi görünmektir. Ben hayat boyu bu şekilde hareket ettim ve hiçbir şey kaybetmedim. Her şeyi içine atmak bir çözüm yolu değildir. Böyle yapan kardeşlerimiz unutmasınlar ki gün geliyor içine her şeyin atıldığı Mamak çöplüğü bile patlama yapıyor. Hayatta çözemediğimiz problemler olabilir. O zaman yapılacak iş “emin bir insanla” istişare etmektir. İstişare, Yüce Peygamberimizin emridir. İstişare etmeyenler, hep ben bilirim diyenler hayatta daima kaybederler. Çünkü bizim her şeyi bilmemize imkan yok.
Bazı insanlar sorunlarını çözemezler. İstişare de etmezler, hep ertelerler. Benim gençliğimde bir tango vardı:
“Yarın olsun, yarın diye günler soluyor
Neye baksam, neyi göresem bana bin dert oluyor.”
diye. Onu zevkle dinlerdik. Ama aynı zamanda bir ders de almaya çalışırdık. Sorunlarını hep yarınlara erteleyenler öyle bir gün gelir ki çözümsüzlükle karşılaşırlar. Artık iş işten geçmiştir. Maç bittikten sonra atılan gol nizami değildir.
İşte böyle kıymetli yavrum. Yaşamak ama adam gibi yaşamak hayatı güzelliklerle doldurmak muhteşem bir sanattır. Her sanat gibi o da öğrenilebilir. Aslında sorun diye karşımıza çıkarılan her şey bir imtihandır. Hayat imtihanında başarılı olamayanlar sınıfta kalırlar. Çünkü hayat bir okul, bizler de o okulun ebedi öğrencileriyiz…
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"Hayat bir okul, bizler de o okulun ebedi öğrencileriyiz" Yazan Manolya
Cvp: "Hayat bir okul, bizler de o okulun ebedi öğrencileriyiz" Yazan Sabri Tandoğan