Merhaba Sayın Büyüğüm,
Evvela Sizin ve bütün dostların en güzel duygular ve zamanlar içinde
bulunmasını diliyoruz....
İnşallah geride bıraktığımız Ramazan günleri feyiz ve bereketleriyle hep
bizlerle olmaya devam eder, daha nice güzel Ramazanları birbirinden daha
güzel ve bereketli yaşayabilmek üzere...

Efendim, bugünlerde millet olarak önemli sınavlar veriyoruz, tarihin
akışı içinde oldukça önemli görevler üstlenen, çok büyük devletler
kuran, oldukça geniş topraklar üzerinde kurulmuş olmasına rağmen huzur
ve sükunu, adaleti en güzel şekilde tesis ederek dünyada barışın,
huzurun öncülüğünü ve rehberliğini yapmış olan bir millet olarak. Türk
tarihi, hepimizin göğsünü gururla kabartacak, imkansız denileni
başarmanın en muhteşem örnekleriyle dolu. Oysa bugün bütün bunlar
görmezden gelinerek ülkemiz ve insanımız çok haksız eleştirilerle
yıpratılmak ve küçümsenmek isteniyor.

Efendim, daha önce bir televizyon sohbetinizde tarih şuurunu işlemiş ve
önemine değinmiştiniz. Sanıyorum bugün hepimiz bu şuur içinde hareket
edebilmek, geçmişimizi çok iyi öğrenerek ondan gerekli dersleri çıkarmak
ve  yöneltilen haksız eleştirileri en gerçekçi biçimde cevaplayabilmek
durumundayız. Buna bugün herzamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bir
anektodta anlatılmıştı: Cumhuriyetin ilanından sonra verdiği bir baloda
Atatürk'ün dikkatini eğlenmekte olan iki genç çeker, ve bir gurur
vesilesi olmak üzere onları yanına çağırarak milli mücadele ile ilgili
bazı sorular yöneltir, fikirlerini almak ister. Ancak gençlerin cevabı
her defasında, bu konuda hiç bilgilerinin olmadığı şeklindedir. Bunun
üzerine Atatürk, yüzünün rengi değişmiş olarak yaverini çağırtarak -Bu
gençleri der hemen evlerine bırakınız, derslerine çalışacaklarmış.

Sayın Büyüğüm, siz de zaman zaman çok değerli görüşlerinizle güncel
olaylara ışık tutuyor, tarih şuuruna sahip olmanın önemini
belirtiyorsunuz. Bunun için size müteşekkiriz. Günden güne artan,
bereketlenen feyziniz ve yeni eserlerinizle birlikte gerçeğin, doğrunun,
güzelin, Hakkın savunuculuğunu sürdürmenizi diliyor, sağlık, huzur,
esenlik ve saadet dolu günler diliyoruz.

Hoşçakalın...



Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :