Sayın Nur Hanım,

9.11.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, darılma, gücenme, sen çağın en büyük aptallığını, enayiliğini yaşıyorsun. İnsaf be kardeşim, salaklığın bu kadarına pes doğrusu. Ne idüğü belirsiz bir herife karşı sevdaya tutulmuşsun. Yarabbi, akıl alacak gibi değil. Bu senin yaptığını Bakırköy’deki delilere anlatsak onlar katiyen inanmazlar. Bu kadar aptallık olamaz.

Acaba tanışsan, görüşsen sen o herifi beğenecek misin? Belki arkadaşın abartıyor. Belki arkadaşın o herife göz koymuş. Belki o adam seni görmüş de beğenmemiş. Bunların hepsi mümkün.

Bu hayali sevgiyi, bu kahrolası sevgiyi senin kalbine veren o densiz arkadaşın. Yapılacak iş şu: Onunla bir daha görüşme. İki rekat namaz kıl, şeytanın şerrinden Allah’a sığın. Ve şu andan itibaren çıkan kısmetlerinle ilgilen. Uygun olan biriyle evlen. Yeter artık kaybolan günlerine.

Benim diyeceklerim bu kadar.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :