Saygıdeğer Üstâdım Sabri Bey ve Çok Değerli Dostlar,

Mâlumunuz, insanoğlunun merak etmeyeceği şey yoktur!

Elbette, yerine-zamanına ve kişiye göre merak edilenin lüzumuna lüzumsuzluğuna karar vermek icap eder..

Meselâ, bendeniz de özellikle ikibinli yıllarda salgın hastalık gibi yayılan Kıyâmet senaryolarını hayretle izliyorum..

Tahminen 6 ya da7 sene önce idi; bu türden senaryolara kafasını takmış bir köşe yazarını takip ederdim.. Bir ara bu konuya o kadar yoğunlaşmıştı ki -gayri ihtiyari- "bünyesi buna dayanmayacak" düşüncesine kapılmıştım..

Nitekim ve maalesef çok geçmeden beyin kanaması geçirmişti..

Bu furya, muhtelif versiyonlarıyla bütün dünyada devam ediyor!! Hollywood bile bundan besleniyor!

Müslümanlar bir taraftan, bazı Hıristiyan mezhepleriyle muhtelif dinlerden farklı farklı toplumlar kendi senaryolarının (hülyalarının ve/veya kâbuslarının) hararetli takipçisi olmuşlar..

Alâmetleriyle uğraşıyorlar; daha ileri gidenler tarih vermeye kalkışabiliyorlar..

İşte bu merakın, başka din mensupları bir yana müslümanlar için ihlaslı-hayırlı-lüzumlu bir merak olmadığına üzülüyorum!!

Eşsiz kitabımız Kurân-ı Kerîm elbette meraklarımızı standartları olmayan bir mecraya ve mâcerâya teslim etmeyecek seviyede ilimle dolu!

Herşeyde önce Kurân, bizim halk dilinde "Kıyâmet" dediğimiz şeye "Saat" diyor..

Dolayısıyla, bizim "kıyâmetin kopması" olarak tabir ettiğimiz şeyin Kurân'daki tam karşılığı "Saat'in Durması"... En yalın bir çeviriyle...

Meselâ, Nâziât Sûresi'nden "bazı meraklıların" ne sorduğunu öğreniyoruz...

Âyet:42- Sana SAAT'ten soruyorlar; demir atması(gelip çatması, vuku bulması, durması) ne zaman diye?!!

Âyet:43- (Bu âyeti şöyle çeviriyorlar..) Sen nerede, onun vaktini söylemek nerede!!

Âyet:44- SAAT'in sonlandırılması Rabbine aittir!!

Âraf:187. âyette şu ilâhî vurgu çok dikkat çekici!

"....sanki sen onu çok iyi biliyormuşsun gibi sana soruyorlar.. De ki ona ilişkin ilim ancak Allah katındadır...."

Anlaşılıyor ki merakları Kurân ile şekillendirmek, terbiye etmek lâzım..

Efsaneleşmiş Nasreddin Hoca bile fıkralarında bize bunu anlatıyor..

Ona göre kişinin kendi ölümü büyük kıyametmiş!! :)

Her türlü musibet, fitne ve âfetlerden mahfuz olarak, mesut ve bahtiyar yaşamak niyazıyla...

En kalbî selam ve saygılarla,

Kardan Adam