Sayın Suna Acıöz,

3.12.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, gönderdiğin yazıyı saygıyla, ibretle, tekrar tekrar okudum. Keşke bütün Müslüman kardeşlerimiz bu yazıyı okuyabilse. O şahsa karşı içimde öyle bir sevgi ve saygı duydum ki sanki onunla beraber oldum. Sanki onun ıstırabını yaşadım. Allah ondan razı olsun. Bizlere ne güzel bir ders veriyor. Oturup şu şunu yazmış, bu bunu söylemiş, falanca şöyle yapmış diye boş söz konuşmuyor. Var gücüyle İslamı yaşamaya çalışıyor. İşte bütün mesele burada. Bizler onu bunu eleştirirken acaba kendimiz İslamı yaşayabiliyor muyuz? Sözlerimizde, hareketlerimizde İslami edebe riayet edebiliyor muyuz? Her an kendimizi Hakkın huzurunda hissedebiliyor muyuz? Gücümüzün yettiği kadar işyerimizde olsun, evimizde olsun İslamın ruhuna uygun bir şekilde yaşayabiliyor muyuz? Gerisi sadece hikaye.

Değerli yavrum, bu güzel yazıyı bize gönderdiğin için sana sonsuz teşekkürler ediyor, selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :