Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Gerçek huzur ve mutluluk yalnız Allah ve Resulullah’ın yanındadır
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 12/9/2009 4:11:04 AM


 


Sayın Nihade Hanım,


9.12.2009 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, öyle bir toplumda yaşıyoruz ki çevremiz hep negatifliklerle dolu. Televizyon açıyorsunuz negatiflik yağmur gibi yağıyor. Elinize bir gazete alıyorsunuz, sanki negatiflik kurşunları üzerinize geliyor. Bir arkadaşınızla konuşuyorsunuz. Hep şikâyet, hep şikâyet, içiniz kapkara oluyor. Böyle bir ortamda ancak kendi dünyalarını kurabilenler mes’ut ve bahtiyar olur. Çevremizdeki insanlar gözlerini dört açmışlar sizde bir kusur, bir noksanlık bulmak için çırpınıyorlar. Bir uykusuz gecenin sabahında bir kimse sizi telefonla arıyor, o geceyi ıstırap içinde geçirmişsiniz, sizi kırmışlar, incitmişler, dünyanızı yıkmışlar, o anda telefon çalıyor. Karşı taraf niye ses tonunuz güzel değil diye size darılıyor. Değerli yavrum, böyle bir dünyada yaşıyoruz. Peki, her şeye rağmen mutlu olmak mümkün mü? Mümkün ya. Bunun bir tek çaresi var: Kendi dünyanızı kuracaksınız ve o dünyada memnun, mes’ut ve bahtiyar yaşayacaksınız. Kendi dünyamız nasıl kurulur, onu çevremizdeki insanlarla, bir iki gerçek Allah dostu hariç, kurmak mümkün değil. Yanlız Allah’la, Peygamberle, meleklerle dost olacaksınız. Onlarla konuşacaksınız. Kuran-ı Kerim okuduğunuz zaman Allah’la, Hadis-i Şerif okuduğunuz zaman Peygamberle konuşmuş olursunuz. Bu iki dost, bu iki sevgili insana yetmez mi? Mesele burada. Azize Teresa “Geliniz bir anımızı imanlı geçirelim.” diyor. Resulullah Efendimiz “Allah’ım, beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsime bırakma.” diyor. Dünyanın en büyük romancısı Tolstoy bir gün Hadis-i Şerif okuyordu. Öyle heyecanlandı, öyle coştu ki secdeye kapandı, Müslüman oldu. Biz, çevremizdeki abidik gubidik insanlarla mutlu olmaya kalkarsak avucumuz yalarız.


İşte böyle yavrum. Acaba o gün dertleştiğin arkadaşında bir aşk, bir iman pırıltısı var mıydı? Yoksa o da negatifliklerle dolmuş bir zavallı mıydı? Bir şair” “Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar.” diyor. Yani hakikat yıldırımı fikirlerin çarpışmasından doğar. Eğer çarpışanlar kabak olursa ortada bir avuç kabak çekirdeği kalır. Artık günümüzde sohbet kalmadı. Bir araya gelen insanlar birbirlerine içlerinin zehirlerini döküyorlar.


Değerli yavrum, inşallah ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.


Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


 


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Gerçek huzur ve mutluluk yalnız Allah ve Resulullah’ın yanındadır Yazan Nihade
Cvp: Gerçek huzur ve mutluluk yalnız Allah ve Resulullah’ın yanındadır Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]