Sayın Sami Melih Bey,
12.12.2009 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bir kere o yaştaki bir çocuğun gelip orada oturması fevkalade şüphe çekici, dikkat uyandırıcı, hoş olmayan bir durum. O saatte o çocuk durağa niçin geliyor, niçin oturuyor, siz bunu bilmiyorsunuz. Acaba?? Çocuğun babasının gelip o kadar sert, o kadar kaba hareket etmesinin sebebi neydi, bunu biliyor muyuz? Sizin hemen tavır takınıp babaya karşı hasmana bir tavır takınmanız doğru bir hareket midir, bunu babadan pekala daha yumuşak, daha saygılı bir yaklaşımla kısmen olsun öğrenmek mümkündü.
Değerli yavrum, lütfen olayların içyüzünü bilmeden karışmayalım. Bugün Türk tarihinin hiçbir döneminde görülmedik şekilde toplum bir yıkıntılar mahşeri olmuş. Dini duygular yıkılmış, aile kavramı yıkılmış, gelenekler yıkılmış, örf adet, edep, incelik, zarafet, kibarlık yıkılmış, vıcık vıcık iğrenç utanılacak bir toplum olmuşuz. Sokaklar, caddeler harp meydanı halinde. Artık orduevleri, ordu lojmanları bile taşlanıyor. Kimsenin umurunda değil. Bir firavun davranışıyla herkes dediğim dedik, çaldığım düdük diyor. Bu durumda bütün sorumlu makamlar gaflet uykusu içinde. Herkes topu birbirine atıyor. Sağ omuzlarını üç kere havaya kaldırıp bana ne, bana ne diyorlar. Ya, sevgili yavrum, durum böyle. Biraz daha yazarsam hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayacağım. Müsadenle yavrum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Ateş bacayı sarmış, biz hala seyrediyoruz Yazan Sami Melih
Cvp: Ateş bacayı sarmış, biz hala seyrediyoruz Yazan Sabri Tandoğan