Sayın Özden Çiçek,
31.10.2006 tarihli mailinizi aldım. Efendim, bu mailinizde inanılmayacak kadar güzel. Bu mailiniz de bize, hepimize, bütün insanlara ışık tutacak kadar muhteşem. Allah sizden razı olsun. Ne kadar önemli bir konuya değinmişsiniz. Hayatta hiçbir zaman sertlik taraftarı olmadım. Eline kılıcı alıp sağa sola sallayan insanları da hiçbir zaman sevmedim. Başkalarını eleştireceğimiz zaman önce aynada kendimize bir baksak, acaba biz kim oluyoruz da onu bunu yargılıyoruz. Bize bu hakkı kim verdi, bu yetkiyi kimden aldık. Bir veli zat diyor ki, “Sabahleyin kapıdan çıkarken, kendimi bir toz zerresinden daha büyük, daha üstün görsem, ağlayarak tövbe eder, af diler, Allah’a sığınırım”. Başkalarını hor, hakir, günahkar görenler acaba ellerine bir ayna alıp da kendi yüzlerine baksalar ne görecekler? Bizim kimseyi yargılamaya ne hakkımız, ne yetkimiz var. Önümüzde bütün insanlara örnek bir Yüce Resulumuz var. Adam olmak istiyorsak, insan olmak istiyorsak o modele bakarak kendimize çekidüzen vermemiz yeter. Bırakalım başkalarını. Başkalarıyla, dedikodu ehli vakit geçirsin, oyalansın. Yarın Allah’ın huzuruna vardığımız zaman kimsenin günahı kimseden sorulmayacak. Ananın babanın evladına, karının kocaya faydası olmayacak. Şu şunu yaptı, şu şunu söyledi, falanca şöyle giyindi, böyle yürüdü diye çevresindeki herkesi eleltiri yağmuruna tutanlar ne olur bir gün de kendilerine, kendi iç dünyalarına (eğer yapabilşrlerse) bir baksınlar ve o zaman gerçek dünyalarını görmeye çalışsınlar. Kainatın en büyük şairi Yunus Emre “Sana derim ey hoca
Sırat köprüsü nice
Kıllardan daha ince
Geç derlerse ne dersin

Miskin Yunus sen seni
Bir adam mı sanırsın
Halini miktarını
Bil derlerse ne dersin”

diyor. Bütün mesele şeytanın oyuncağı olup ona buna çatmak değil, bütün imkanlarımızı kullanıp kendimize çekidüzen vermeye çalışmakta, adam olmayı, hazreti insan makamına yükselebilmeyi canı gönülden isteyebilmekte. Yapabilenlere ne mutlu.önemli olan sağla solla didişmeyi, sürtüşmeyi bırakıp Ömer Hayyam gibi “Sevginle gireceğim toprağa, sevginle çıkacağım topraktan” diyebilmekte.
Efendim, bizlere hayat ışığı olacak yeni maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :