Sağlıklı, Huzurlu, Güzel ve Mutlu Bir Hafta Geçirmenizi Diliyorum.
Salih Şimşek
ASLAN DOĞURMAK
Çok yavru doğurmakla ünlü bir grup hayvan bir gün, “kim daha çok yavru doğurabilir?” diye çekişmeye başlarlar. Herkes kendisinin en çok yavru doğurduğunu ileri sürer. Anlaşamazlar ve hep birlikte bir hakem ararlar. Sonunda bir dişi aslana gidip sormaya karar verirler:
— Sen kaç çocuk doğurabiliyorsun? Diye sorarlar aslana…
O da, gururlanarak cevap vermiş:
— Bir… Sadece bir…
Herkes burun kıvırmış.
Bunda haklılarmış da… Çünkü balıklar binlerce, kediler ve köpekler onlarca yavru doğruyormuş.
Hayvanların alaycı bakışlarını gören dişi aslan devam etmiş:
— Ben bir tane doğururum, ama ASLAN doğururum.
Kıssadan Hisse:
NITELIK BELKİ ÖNEMLİDİR AMA
ASIL ÖNEMLİ OLAN, NICELIKTİR.
***
* YAVRU YENGEÇ İLE ANNESİ
Birlikte yolculuğa çıkan bir yengeç ile yavrusu bir yerde mola vermişler. Biraz dinlendikten sonra anne yengeç, yavrusuna:
— Önüme düş… Bundan sonra önümden yürü… Buralar ormanlık kaybolabilirsin. Benim gözümün önünde ol, demiş.
Annesinin sözünü dinleyen yavru yengeç, öne geçip yürümeye başlamış. O ana kadar yavrusunun yürüyüş biçiminin farkında olmayan anne yengeç:
— Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum? Diye sormuş yengeç çocuğuna.
Sonra da çıkışmış:
—Düzgün yürüsene!
—Pekâlâ, anne! Demiş yavru.
—Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim.
Kıssadan Hisse:
HER NE SÖYLENİRSE SÖYLENSİN,
HAREKETLER SÖZLERDEN ÖNDE GELIR.
***
* ASLANIN AĞIZ KOKUSU
Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar.
Koyun:
— Evet! Der.
Aslan bu cevaba kızar ve koyunu oracıkta parçalar.
Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar.
Korkudan ödü patlayan Kurt:
— Hayır! Diye cevap verir.
Ancak Aslan, Kurdun yaptığı numarayı yutmaz ve celâllenir:
— Yağcı hayvan! Niye hayvan gibi ciddi cevap vermiyorsun da yağcılık yapıyorsun?
Sonra da kurt aslanın pençelerinden ve parçalanmaktan kurtulamaz.
Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar.
Kurnazlığı ile meşhur Tilki’nin cevabı ilginçtir:
— Üzgünüm efendim. Üzerinize sağlık, üşütmüşüm biraz... Belki de domuz gribi oldum. O yüzden burnum koku almıyor! Biraz sonra doktora gideceğim.
Kıssadan Hisse:
AKILLI KİŞİ ODUR Kİ,
BERTARAF ETME GÜCÜ OLMADIĞI TEHLİKELİ DURUMLARDA KONUŞMAZ!
***
* FARELERİN İSTİŞARETOPLANTISI
Tüm problemlerine toplanarak, ortak görüş belirlemeleriyle ünlü fareler, bir gün toplanmışlar ve ortaya çıkan yeni tehdidi nasıl bertaraf edeceklerini görüşmeye başlamışlar. Problem veya tehdit ise son günlerde kendi bölgelerinden hiç ayrılmayan, sürekli oralarda dolaşıp fırsat kollayan bir kedinin varlığı imiş. Bu kediden kurtulmanın yollarını tartışmaya başlamışlar. Çok çeşitli görüşler ileri sürülmüş. Ancak ortaya konan her çözüm teklifinin bir mahsuru bulunmuş. Bu sebepten de kabul görmemiş. Toplantının sona ermesine yakın daha buluğ çağına yeni girmiş bir delikanlı fare ilginç bir fikir ortaya atmış. Demiş ki:
— Gelin, bu kedinin boynuna bir çanlı bir tasma asalım. Çan ses çıkaracağı için bizlere yaklaşırken tedbir alır, her birimiz kendi yuvalarımıza kaçarız. Kedi bizlerden büyük olduğu için yuvalarımıza giremez. Ses kesilince de onun gittiğini anlar ve işlerimize devam ederiz.
Bu teklif öyle hoşa gider, öyle beğenilir ki, fareler tarafından oybirliği ile ve alkışlarla onaylanır.
Toplantıyı kendi köşesinde sessiz sedasız başından beri takip eden, tecrübeli ve hayat görmüş yaşlı bir fare ayağa kalkmış ve bu çözüm teklifinin çok zekice olduğunu ve başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtmiş. Sonra da kafa yoranlara teşekkür etmiş.
Toplantıya katılanlar tam ayrılmak üzere iken:
— Arkadaşlar bir dakika… Ayrılmadan önce bir karar daha verin de gidin. Kafamı kurcalayan bir soru var. Onu da çözün. Problem şu: Çanı, kedinin boynuna asacak yiğit kim olacak?
Kıssadan Hisse:
İYİ BİR PLAN YAPMAK AYRI, AMA
O PLANI GERÇEKLEŞTİRMEK TAMAMEN AYRIDIR.
Prof. Dr. Salih Şimşek