Sayın Suna Acıöz,

26.12.2009 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, sorduğun husus çok önemli. Bak insanların yüzüne, onda en ufak bir şekilde uyarılma kabiliyeti varsa o zaman çok büyük bir incelikle, saygıyla, edeple ciklet çiğnemenin bir hanımefendiye asla yakışmadığını, onları çirkinleştirdiğini, müptezelleştirdiğini kibarca söyleyebilirsin. Mesela söze “Benim bir manevi büyüğüm var, ondan bir nasihat işittim ve size de söylememe müsaade eder misiniz?” şeklinde başlayabilirsin. Şikayetlerinde çok haklısın. Alış veriş yapılırken telefon kullanmak utanç verici bir ilkelliktir. Ancak dağdan gelen bir insan bunu yapar. Cebinden buruş buruş paralar çıkarmak o kadının beş para etmediğini gösterir. Her medeni insanın bir kağıt para için bir de bozuk para için iki cüzdanı vardır. Cepten buruş buruş, paçavra gibi para çıkarmak o kadının da veya o adamın da bir paçavra olduğunu gösterir. Böyle bir kadından ne eş, ne arkadaş, ne sevgili olamaz. Onların beşeri ilişkileri de böyle mıncık mıncık, paçavra gibidir. Bunu kimseyi incitmeyecek bir şekilde müşterilerine söyleyebilirsin. Benim Kızılay’da çekirdek çitleyip yere atan bir genç kıza nasıl davrandığımı hatırla. Hayat böyle yavrum. Bir kişiyi dahi bu adi, aşağılık, rezil itiyadlardan kurtarabilirsen bu uygarlık adına, insanlık adına bir başarıdır.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :