Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Şimdiki zamanda insanın hakiki dostu Allahla aynı sayıdadır Dr Münir Derman
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 1/1/2010 10:02:11 AM



Sayın “Çiçek”,


31.12.2009 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, mailini tekrar tekrar okudum. Karmakarışık bir ruh hali içinde yazılmış.


Ne sandın yavrum, daha ben beş yaşındayken babannemden duymuştum: “Kış kışlığını, puşt puştluğunu yapar”. Bunu bir ömür boyu unutmadım. Hayat böyle yavrum. Sen kendini cennette, meleklerin arasında mı sanıyorsun? Kışlar kışlığını yapıyor. Gayet tabi puştlar da puştluğunu yapacak. Buna hayret etmek biraz tuhaf olmuyor mu? Bütün mesele hayatı tanımak, manasını anlamak, insanları tanımak, ona göre davranışlarımızı ayarlamak. Fransızlar der ki: “Arkadaşının kim olduğunu söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim”. Rahmetli Münir Derman Hocam: “Şimdiki zamanda insanın hakiki dostu Allah’la aynı sayıdadır” derdi. Rahmetli Kenan Rıfai: “Yüz dostun varsa doksan dokuzunu terket, biriyle de sık görüşme.” derdi.


Değerli yavrum, gerçek dost o kadar nadir bulunan bir mücevher ki onu bulabilmek için önce bizim hakiki dost olmamız gerekiyor. Biz ne yapıyoruz? Yüzümüze güleni dost sanıyoruz, arkadaş sanıyoruz. Hemen onunla samimi oluyoruz. Ondan sonra da ondan gördüğümüz ihanetler, saygısızlıklar, küstahlıklar, yalanlar birbirini takip ediyor. Bazıları o kadar aptalca yalan söylüyorlar ki onu anlamamak için eşek olmak lazım. Biz onun davranışlarındaki tutarsızlıkları, samimiyetsizlikleri, ikiyüzlülükleri, riyakarlıkları görmemezliğe geliyor, hala onunla ilişkimizi sürdürüyoruz. Sonra ne oluyor? Bıçak kemiğe dayanınca feryadı basıyoruz. “Olur mu böyle, olur mu, kardeş kardeşi vurur mu?” marşını söylüyoruz. Olmaz ya kardeşim. Ama niye daha evvel gözünü açmadın? Allah sana göz vermiş, görülmezi göresin diye. Ve bu hikaye böyle de sürüp gidiyor. Ömürler perişan oluyor. Sonra da o insanlar “Ben yoruldum,” diyor. “Batsın bu dünya” diyor, “Ölürsem kabrime gelme, istemem” diyor, “Mezarımı taştan oyun” diyor. Ve böylece bu arabesk hayat sürüp gidiyor. Eskiler derlerdi ki bir kimseyle birkaç yıldır görüşmüyorsan aman dikkatli ol, uyanık ol, o süre içinde onun dünyası tamamen değişmiş olabilir. Sanki yeni tanışmışsınız gibi sıfır kilometreden işe başla. Hayat bu, olaylar başına gelenler, onda tamamen farklı bir kişilik meydana getirmiş olabilir. Öteden beri söylerim. Benim bir basamak metodum vardır. Beni yakınen tanıyanların hepsi bilir. Ne olur insanlarla ilişkilerimizde bu basamak metodunu uygulasak. Tıpkı bir merdiven gibi basamakları birer birer çıksak. Yavaş yavaş, tedbirle, ihtiyatla dostluk basamaklarında ilerlesek. Ama birer birer. Baktık altıncı basamakta onun bir yönünü gördük: Ağzında laf ıslanmıyor. Hemen gidiyor, birilerine söylüyor. Bir sırrını ifşa ediyor. Oldu mu ya. Hemen altıncı basamakta o dostluğu durduracaksın. Onunla havadan sudan, Fenerden, Beşiktaştan bahsedeceksin. Hepsi o kadar.


Seni o kadar iyi anlıyorum ki yavrum, sen tertemiz, pırıl pırıl, beyaz güller gibi bir insansın. Bu hepimizin başına geliyor. Bazan bir insanı seviyorsun. Ama tertemiz, ama bembeyaz, ama pırıl pırıl bir sevgiyle. Ona bütün varlığınla bağlanıyorsun. Hep düşünüyorsun, onun mutluluğu için ne yapabilirim, ne söyleyebilirim, elimden ne gelir. Ama bakıyorsun bu kadar ilahi duygularla bağlandığın insan olmayacak bir sebeple sana yalan söylüyor. Ama beceremiyor da daha yalan söylerken olayın içyüzü anlaşılıyor. Haydi bakalım, gel de sev onu. Buyur, meydan açık.


Değerli yavrum, ana hatlarını kısaca özetledim. Lütfen bu cevabımı yanında taşı. Bir süre onu her gün oku. Oku da artık bu üzüntülerin, ıstırapların bitsin. Sen de Sabri Bey’in basamak metoduna göre ilişkilerini ayarla, hayatını götür. Söyleceklerim bu kadar. Artık karar senin.


Selam, sevgi ve saygı ile.


 


Sabri Tandoğan


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Şimdiki zamanda insanın hakiki dostu Allahla aynı sayıdadır Dr Münir Derman Yazan "Çiçek"
Cvp: Şimdiki zamanda insanın hakiki dostu Allahla aynı sayıdadır Dr Münir Derman Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]