Çok Sevgili Büyüğümüz ve Çok Değerli Dostlar,
Sayın Büyüğümüzün yeni bir yazısını paylaşıyor, bütün zamanlarınızın sağlık ve huzur içinde hakiki dostluklarla geçmesini diliyorum.
İyi günler, iyi çalışmalar...
Çiğdem Seçkin Gürel
İnsan kelimesi üns kökünden geliyor. Üns, ünsiyet, yakınlık demektir. Yakın olmak, görüşmek, dost olmak, ünsiyet peyda etmek, birliktelik anlamlarını kapsıyor. İnsan, ünsiyet içinde olan bir varlık. Ünsiyetten uzak kalınca insanlıktan da çıkıyor. Bazı kimselerden işitiyoruz. “Efendim, benim param var. Malım, mülküm var. Markım var, dolarım var. Kimseye muhtaç değilim. Zorunlu durumlar dışında kimseyle görüşmek istemiyorum, insanlar uzak bana…” diyorlar. Doğru mu? Bana göre değil. Kimse tek başına yaşayamaz. İhtiyaçlarını tek başına temin edemez. Etse dahi bu yeterli değil ki…
Biz bu dünyaya aslımızı bulmaya, kendimizi tanımaya, Rabbimizi bilmeye, tekâmül etmeye geldik. Kimse tek başına tekâmül edemez. Peygamberimiz, “Mümin, müminin aynasıdır.” buyuruyor. İnsanı insan eden yine insandır. “Efendim, açarım kitabımı okurum, noksanlarımı tamamlarım.” diyorlar. Hayır efendim, tamamlayamazsınız. Hayatta olgun, kâmil, belli bir düzeye gelmiş, yanlız kitap okuyarak insan-ı kâmil olmuş, hazret-i insan olmuş biri varsa lütfen gösterin.
Hayat dediğimiz, bu karmakarışık, sırlı, müphem, acaip mekanizmayı yalnız fakülteler bitirerek, kitaplar okuyarak çözen biri varsa gösterin, gidip elini öpelim, saygılarımızı sunalım. Yunus, “Hiçkimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz.” der. İnsanın bilinçaltı, bilgi, gözlem, algı, anı dolu, karmakarışık bir depodur. Şair ne güzel anlatıyor bu durumu…
“Ya her şeyim ya hiçim
Sorma dünyam ne biçim
Bir kör düğüm ki içim
Çözdükçe dolaşıyor…”
Dünyada hiçbir kadın, ayna olmadan makyaj yapamaz. Ne olur, kendi kendimizi kandırmayalım. “Efendim, açar kitabımı okur, kendimi yetiştiririm” diyenler, ne yazık ki kendi kendilerini aldatıyorlar. Tevfik Fikret, “İnan Haluk, ezeli bir şifadır aldanmak.” der, bir şiirinde. İnsanın en kolay aldattığı varlık kendisidir ve aldanışların en fecisi, insanın kendi kendisini aldatmasıdır. Nobel olan Fransız yazar Aleksi Carel “İnsan bu meçhul.” diyordu: “Bilinmeyen insan”… Hayatta hiçbir şey insanı tanımak ve çözmek kadar güç, müşkül, çileli değildir. Bazıları “Lâf mı yani,” diyorlar. “Kendimizi tanımaz olur muyuz hiç…” Evet kardeşim, kusura bakma. Sen kendini tanımıyorsun. Çünkü hiçbir zaman seni sana gösteren bir aynan olmamış ki… Sen, sadece, kendini gördüğünü, kendini tanıdığını zannediyorsun, o kadar. Unutmayalım, Mecelle’de, “Zan ile yakiyn hasıl olmaz.” hükmü vardır.
SABRİ TANDOĞAN
YENİ MESAJ GAZETESİ, 1998