Sayın İlknur Hanım,
5.1.2010 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, borsada oynayanlar dünyanın en aptal, en salak, en geri zekalı insanlarıdır. Bunlar emsallerine nazaran utanılacak kadar gözü dönmüş, hırslı, paraya tapan yaratıklardır. Acaba hiç düşünüyorlar mı, bizim gibi gariban insanlardan hiç borsada para kazanmış bir tek kişi var mı? Niye yok? Çünkü bizim kulağımıza kimse tüyo fısıldamaz, ipucu vermez. Bizler aptal aptal gider elimizde, avucumuzda ne varsa bu işin kurtlarına kaptırırız. Bilmiyorum yavrum, bu konuda daha başka bir şey söylemek istemiyorum. Aksini iddia eden bir tek kişi varsa çıksın, biz de görelim.
Kıymetli yavrum, biz insanlara bakkal gözüyle değil de mana gözüyle bakacak olursak gün gibi gerçekler gözümüzün önüne serilir. Hele bakan kimse senin gibi hassas, ince ruhlu, melek yapılı, tertemiz bir kimse ise... İnsanlar cennetlerini de cehennemlerini de bu dünyada kazanıyorlar. Düşün yavrum, bir belediye otobüsü gırtlağına kadar borçlu, fakir, gariban millete iki milyar liradan fazlaya mal oluyor itin birisi geliyor, Allah’sızın birisi geliyor, bu belediye otobüsünü attıkları bombalarla yakıp kül ediyorlar. Birileri çıkıp, bu şerefsiz, adi, alçak yaratıkları yakalayıp, “Öde ulan parasını” deyip kendilerinin, ailelerinin onları teşvik edenlerin, onlara emir verenlerin yakalarına sarılmıyor. Ömür boyu o paraları onlara ödettirmiyor. Eh, müsaade edin bunlar da cehennemlik değilse kim cehennemliktir? Daha sayayım mı yavrum? Benim gençliğimde domatese fakirin eti derlerdi. En fakir insan bile gider, çeyrek ekmek alır, iki domates alır mis gibi karnını doyururdu. Çocukken babamın bir ahbabı vardı: Hüsamettin Amca, onların Cebecideki evlerinin bahçesi hep domates fideleriyle doluydu. En büyük zevkim o domatesleri koparıp, elma gibi ısıra ısıra yemekti, o fidelerden çıkan mis gibi domates kokusunu doya doya içime sindirmekti. Birileri çıktı, iri iri lakırdılarla, rezilce palavralarla bizleri o canım domateslerden mahrum etti. Şimdi bu rezil insanların ortaya koydukları domatesleri salatada görünce tüylerim diken diken oluyor. Allah, bu adamların yetmiş bin belasını versin. Bunlar cehenneme gitmeyecek de kim gidecek? İşte böyle yavrum. Daha fazla devam etmek istemiyorum. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul, zurna az.
Güzel yavrum, namaza başlaman beni derecesiz memnun etti. Ne kadar sevindim bilemezsin. Allah senden razı olsun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Müjdeler olsun Yazan İlknur
Cvp: Müjdeler olsun Yazan Sabri Tandoğan