Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Bir ahmağa ne verilebilir?
Gönderen : Meryem Gümüşer
Tarih : 1/7/2010 7:23:06 AM


 


Çok Değerli Büyüğüm, Aziz Sabri Babacığım,


Ellerinizden hürmetle öpüyorum.


Yayınlanan e-postaların ve sizin cevaplarınızın hepimiz için eşi benzeri bulunmayan bir eğitim fırsatı olduğunun bilinciyle bu siteyi bizlere ulaştıran sayın Çiğdem Hanım'a birkez daha şahsım ve gönül dostları kardeşlerim adına minnetlerimi sunuyorum.


Bizlere ve dertlerimize, herşeye rağmen ve her koşulda vakit ayırdığınız için size en derin şükran, minnet, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Lütfen kabul buyurunuz. Allah sizden sonsuz kere razı olsun.


Sevgili Sabri Babacığım, benim sormak istediğim konu belki birçok kardeşimin de benim gibi takıldığı ama ifade etmekde sıkıntılar yaşadığı, belki de sıkıntısını yaşadığının bile farkında olmadığı bir konu hakkında : Beşeri ilişkilerde etken ve edilmek olmak.


İnsan sevdiklerinin (anne-baba, kardeş, akraba, dost, arkadaş, komşu, eş, iş arkadaşı vb.) iyiliğini istediği için onlara müdahele etmeden duramıyor ama bunun da bir faydasını göremiyor aslında. Kendi adıma ben, ancak başkalarına müdahele etmeyi bırakıp, 'tevekkül' ettiğim zaman rahat ediyorum. Ancak bu noktayı da her zaman da tutturamıyorum. 1 kere tevekkül edebiliyorsam ve müdahil olmuyorsam, 2 kere müdahil oluyorum. Ve sonuçta karşı tarafın iyiliğini isterken, gereksiz yere gereksiz bir duruma düşüyorum. Günümüzde pekçok insan için tevekkül etmek, pasif kalmak demek ; halbuki tam tersine. Tevekkül, kabulün ve uyumun getirdiği bir huzur hali. Bu kararı ve bilinci uzun zaman koruyamıyorum. İki kutup arasında gidip geliyorum: Ya çok mücadeleci oluyorum yada tamamen edilgen. Ya çevremdekilerin hayatına çok karışıyorum, ya da olan biten karşısında seyirci kalıyorum. Ama işler biz müdahaleyi ve diretmeyi bırakınca düzeliyor. Sevgili Babacığım; nerde etken nerde edilgen olmamız gerekir ? Bunun ayarı, ölçüsü yada belirleyici kriteri nedir ?


Diğer bir durum ise ; gün içersinde o kadar çok duruma, hale ve birbirinden entresan olaylara şahit oluyorum ki. Hepsini not alıyorum..Sizlerle ve burdaki gönül dostları kardeşlerimle paylaşmak üzere. Ancak ifade ediş tarzım hatalı olur, belki sizin vaktinizi alırım, belki benim dikkatimi çeken şey çok önemsizdir gibi binbir vehimle yazmaktan çekiniyorum. İfade ediş tarzım size layık değildir, sizi incitirim düşüncesi ile notlarımı kenarda saklıyorum. Sabri Babacığım, bu vehimden nasıl kurtulabilirim ? Bir tarafım yazmak ve paylaşmak için can atarken diğer tarafım başkalarının nice konuları varken bunlarla Sabri Baba'nın vaktini alma diyor. Lütfen değerli görüş ve önerilerinizi lütfediniz efendim.


Hayır dualarınızı esirgemeyiniz...Ellerinizden hürmetle öperken en derin saygılarımı sunarım.


Kızınız


Meryem Gümüşer



Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Bir ahmağa ne verilebilir? Yazan Meryem Gümüşer
Cvp: Bir ahmağa ne verilebilir? Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]