Sayın Zeynep Akkan,

8.1.2010 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, çok hassas bir konuya değinmişsin. İslamda sonsuz sabır yoktur. Resulullah Efendimiz de gördüğü zulümler, kabalıklar, kötülükler karşısında Mekke’den Medine’ye hicret etti. Bazı mutasavvıf geçinen çok bilmiş, ukala kimseler sonuna kadar sabır diyor ve insanlara eşşek sabrını tavsiye ediyorlar. Hayır efendim, yemin ederim ki İslamda böyle birşey yok. Örnek verirler; filan kimsenin hanımı kocasına zulmedermiş de o bu zulümlere dayana dayana evliya olmuş. Yok efendim böyle bir şey. O kimse evliya değil eşkiya bile olamaz. Evlilikten kasıt karşı cinsten iki insanın el ele vererek bir aşkı, bir güzelliği yaşamaları, el ele vererek hayatlarını bir şiir haline getirmeleridir. Kadın zulmedecek, erkek tahammül edecek veya erkek zulmedecek, kadın tahammül edecek. Yok böyle bir şey. Bu tahammüller insanın şahsiyetini yıkar, yok eder. İnsanı paçavraya çevirir. Unutmayalım yavrum, beş sene evvel Mamak çöplüğü bile patlamıştı. Müsaade edelim de insanlarımızın kalbini çöplük haline getirmeyelim. Bir kimse haddini bilmez, insanlığını bilmez mütemadiyen kalp kırarsa ben o ilişkinin içine tükürürüm. Lanet olsun böyle bir ilişkiye. Muhatap kim olursa olsun ona ihtar edilecek. Bak aslanım denecek, ben Mamak çöplüğü değilim. Ya kendine gelirsin, ya haddini bilirsin ya bu iş burda biter. Unutmayalım kimsenin kimseye zulmetmeye hakkı yok.

Değerli yavrum, ben böyle düşünüyorum. Düşüncem yanlışsa Allah affetsin. Artık karar senin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :