Sayın “Bahçıvan”,
12.1.2009 tarihli mailinizi aldım.
1-) Kıymetli yavrum, 15 Ocak 2010 Cuma günü sabah saat 06’da Kanal B’de “İnsan ve Estetik” konulu bir konuşmam olacak. Kısmet olursa onu dinlemeni tavsiye ederim.
Değerli yavrum, estetik bir insanın bütün faaliyetlerini kuşatan muhteşem bir olaydır. Her işte, her konuda, her zaman daima ölçülü ve edepli olmak, yemek yerken, su içerken, konuşurken, ibadet ederken, kitap okurken, yolda yürürken, alış veriş ederken daima edepli olmak. İşte bütün bunların muhassalası olarak ortaya bir güzel, bir hoş, bir zarif insan çıkar. Olay budur yavrum.
2-) Bizim evde hiç ekmek atılmaz. Böyle bir şeyi hayal bile edemeyiz. Çünkü kural şudur: Bayat ekmek bitmeden taze ekmeğe el uzatmak bir cinayettir, bir utanmazlıktır, bir nankörlüktür. Ekmeğe eskiler nân-ı aziz derlerdi. Bu, bütün dünya kültürlerinde böyledir. Birgün Paris’in en büyük restoranında merhum Rana Hanım’la beraber yemek yiyorduk. Kapı açıldı, yaşlıca bir zat girdi. Bütün garsonlar ona doğru koşuştular. Biri şapkasını, biri paltosunu, biri bastonunu aldı. İki garson koluna girdiler, bizim masanın yanındaki masaya oturttular. Dikkatimi çekmişti, bir garsona sordum: “Kim bu zat?”, dedim. “Efendim,” dediler, “bu zat, Fransa’nın en zengin adamı: Sanayii kralı.” Sonra bu kimse bir ıspanak söyledi. Biraz sonra garson bir porsiyon ıspanak getirdi, yanındaki tabakta üç ince dilim ekmek vardı. Ekmeğin bir dilimini aldı, ıspanakla yedi, sonra garsonu çağırdı, hesap istedi. O tabakta kalan iki dilim ekmeği göstererek “Lütfen,” dedi, “bu iki dilim ekmeği paket yapar mısınız?” Ben, beş yaşından beri lokantalarda yemek yerim. Hiç böyle bir şeye rastlamadım.
Lütfen bu anlattıklarımı uzun süre düşünün. Sonra kararınızı verin.
Diyeceklerim bu kadar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Ekmeğe hürmet, her şeyden önce gelir Yazan "Bahçıvan"
Cvp: Ekmeğe hürmet, her şeyden önce gelir Yazan Sabri Tandoğan