Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Edep Ya Hu
Gönderen : "Kardan Adam"
Tarih : 1/12/2010 12:12:21 PM


 


Değerli Üstâdım Sabri Bey ve Değerli Dostlar,


Yanılmıyorsam, sene 1984 idi.. Biz, imam-hatip lisesi talebesiydik..


Okulumuz mütevazı bir semt okuluydu.. Ama okullar arası müsabakalarda İstanbul ve Türkiye çapında dereceler almaya başlamıştık..


İlçe çapında, dört okul arasında iddialı bir münazara yarışması düzenlenmişti.. Hocalarımız, ilçe düzeyinde olmasına rağmen bu yarışmaya çok önem veriyorlardı..


Gerçekten çok sıkı hazırlanıyorduk.. Önce, ilk rakip okul karşısında başarı kazandık ve finalde diğer rakibimizi de geride bıraktık.. O yıl bize "en başarılı konuşmacı" ünvanı verilmişti..


Finalde, rakip okulların öğretmenleri bizim münazara heyetimizi ve öğretmenlerimizi o kadar şevkle kutluyorlardı ki; inanılmazdı! Hep bir ağızdan, "siz bu talebelerle yenilmezsiniz.." diyorlardı.. "Bu münazara İstanbul çapında olsaydı; yine siz galip olurdunuz.." diyecek kadar ekibimizden etkinlenmişlerdi..


Takdir edersiniz ki, bu nevi okul münazaralarında "olmazı savunmak" mecburiyeti taraflardan birini genelde şanssız kılar.. "Oluru savunmak" elbette kolaydır!


Bu yarışmada üstelik başarı bize "olmazları savunmak" bahasına gelmişti..


Elbette, başarı konuşma sanatının teknik özellikleri üzerinden gelen bir başarıydı; yoksa hakikatlere karşı durmak ve onları yok saymak imkânsızdı..


Şimdi, kırklı yaşlarımızdayız.. Münazara algısıyla hayatı ve hakikatleri sulandıranların elbette farkındayız..


Onlara göre her şey müphem, her şey muğlak ve her şey her yöne çekiştirilebilir.. Dolayısıyla, sulandırılabilir.. Onlar için her şey vıcık vıcık, her şey mıncık mıncık!!


Bu yazıyı kaleme alırken, masamdaki gazetelerden birine bakmaktayım.. İsmi lâzım değil bir tiyatro-dizi film oyuncusu, vizyondaki bir sinema filmi üzerinden "münazara" (!?) yapıyor!!


Diyorki...


"Küfür hayatın içinde, her alanında var. Televizyonda sigara ve içki içilmiyor, küfür edilmiyor. Bırakın bari sinemada bunlar serbest olsun."...


Ona göre, sinema hayattan kesitler sunduğuna göre, sinkaflı-belden aşağı-fuhuş sözlere sinemada yer vermekte  hiçbir beis yok!


Anlaşılıyorki, onlar için hayat da sanat da kuralsız, belirsiz, ilkesiz, omurgasız olmalı.. Dahası, hele hele sanat "ahlaksız" olmalı! Daha doğrusu, ahlaksız olan sanat olmalı!!


Elbette, bu nevi beşere-i haşereden münâzara beklemek imkânsız! Onlar sadece mugalata yapıyorlar..


Ama maalesef, girdikleri her ortamda haktan-hakikatten konuşuyorlarmışçasına etkinler..


Nice televizyon programları, sohbetler ve açık oturumlarda doğruyu söyleyebilmek imkânına sahip ve bu imkânı değerlendirme telaşında olan insanlarımız bunların karşısında zayıf kalıyorlar!


Hakikat temsil edilemiyor!!


Bu dünyada, her mahfil ve her görüş temsil ediliyor da, hakikat temsil edilemiyor!!


Hakikate dair idrakten nasibi olan insanlarımız, bunu dillendirecek belağat, talâkat ve mâneviyattan mahrumlar!!


Yoksa, yamru yumru fikirleri, eğri büğrü görüşleri yerle bir etmenin neresi zordur!?


Cenâbı Allah, hakikat güneşini sahipsiz, temsilcisiz, vekilsiz, velîsiz bırakmasın niyazı içinde.....


En kalbî selam ve saygılarla,


Kardan Adam


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Edep Ya Hu Yazan "Kardan Adam"
Cvp: Edep Ya Hu Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]