Sayın Zeynep Akkan,
14.1.2010 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum,
1-) İlahi trafik tıkanmaz yavrum. Allah, tövbeleri affedicidir. Yeter ki biz samimi olarak içten gönülden bir daha yapmamak üzere tövbe edelim.
2-) Değerli yavrum, her şeyin üzerimizde bir etkisi vardır. Bile bile bir kediyi bile kırsak, incitsek bütün bir ömür boyu onun vabalini üzerimizde taşırız. Hoyratça çarpılan bir kapı bizden davacı olur. Onun kabir azabını çekeriz. Eve geldikleri zaman eteklerini, bluzlarını, pantolonlarını, ceketlerini hayvan gibi yere çarpan insanların muhakkak yaşadıkları sürece yüzleri gülmez, kabirde de azap çekerler.
Değerli yavrum, hayat o kadar ince bağlarla birbirine bağlı ki bunu anlatacak, ifade edebilecek güç hiçbir insanda mevcut değildir.
3-) Yapılacak tek şey var: Kırdığımız insandan, hayvandan, bitkiden, eşyadan özür dilemek, af dilemek. Siz kırıp incittiğiniz, rencide ettiğiniz arkadaşınız için niye Allah’tan rahmet bekliyorsunuz? Gidin onu arayın, bulun, elini öpün, ayağını öpün, onun paspasına baş koyun, özür dileyin. Belki bana güleceksiniz ama mana alemine göçtüğünüz zaman “Ah, Sabri Bey...” diye feryad edeceksiniz. Sevgili yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Ölmeden evvel hellaşmenin yollarını arayalım Yazan Zeynep Akkan
Cvp: Ölmeden evvel hellaşmenin yollarını arayalım Yazan Sabri Tandoğan