Sevgi dolu Babacigim,
katilamadigim konferansiniz yine tüm güzelliklerle, feyizlerle baslamis ve bitmistir, eminim. Kendimi hergün gönülsohbetleri sitesi ile teselli ediyor, verdiginiz yanitlardan kendime bir pay cikarmaya bakiyorum.
Hepimiz ara ara benzer sorunlarla genelde isyerinde, aile arasinda, ya da benzeri karsilasiyor, bir an bedbahtliga kapiliyor, size danisiyoruz. Siz genel itibari ile tüm bu olaylarin pilin negatif kismi oldugunu ve bunun olmasinin dogal oldugunu ifade ediyorsunuz.
Hikaye bu ya.. Sanki bu konuya cok uyuyor..
Iki kardes varmis. Bunlardan biri daga cekilerek, riyazat ve halvetle ermis ve keramet derecesine de varinca koyunlarinin sütünü mendiline koyarak sehirde ayakkabicilik yapan kardesinin dükkanina gelmis ve sütü duvarda bir civiye asmis.Esnaflik bu ya, ayaginin ölcünü aldirmak üzere iceri bir kadin girmis. Baska bir isle mesgul olan ayakkabici, keramet sahibi kardesine: Sunun bir ölcüsünü aliver! Demis.
Demis ve öteki de ise koyulmus ama kadinin bacaklarina hissiz kalamayinca, mendil icinde asili duran süt, şırrr deyip akivermis. O zaman ayakkabici: dagda ermek bu kadar olur, is bunları göre göre ermektir, diyerek kendi mendiline mangaldaki atesi bosaltarak akan sütün yanina asmis...
Ainesi istir kisinin lafa bakilmaz
Kisinin görünür rütbei akli eserinde
diyerek en güzel yorumlari Sevgili Babacigima birakiyorum.
Hürmetle, hasretle, ellerinizden öperim.
Suna Aciöz