Sayın Ayşe Hanım,
21.1.2010 tarihli mailinizi aldım.
kıymetli yavrum, öyle şeyler yazmışsın ki bunlara bir de Fenerbahçe'nin Antalyaspor'a mağlubiyetini de ekleyebilirdin. Şaka bir tarafa sevgili yavrum, senin hayata yeniden başlaman gerekiyor, sıfır kilometreden. Hayat demek, yaşamak demek mücadele demek, savaşmak demek. Ne sanıyorsun yavrum, rahmetli babaannem bazı kimseler için "Ver yesin, ört uyusun" derdi. Sen de onlardan biri misin yoksa? Kıymetli yavrum, bu boş hayalleri, gereksiz fantezileri bırak. Hayatla başa baş, dişe diş, ölesiye, aslanlar gibi savaş. Gayet tabi hayat her gün karşımıza yeni yeni problemler çıkaracak. Biz de onlarla canımızı dişimize takıp mücadele edeceğiz. Şu anda ben ıstıraplar içindeyim. Ayağım beni bağırtacak kadar ıstırap veriyor. Ama ben sizlere faydalı olabilmek için ıstırabımı içime atıyor, gözyaşlarımı tutuyor ve faydalı olmaya çalışıyorum. Ne olur yavrum, Allah rızası için bu şımarık sosyete hanımlarının fantezilerine benzer tutumlardan vazgeç. Ben Ankara Gazi Lisesinde okudum. Bir müzik hocamız vardı: Faik Canselen. Onun bir İleri Marşı vardı. Onu lütfen her gün oku.
"Yürü, bu yol şeref, zafer yolu
Karşında bekliyor seni tanyeri
Yürü, atıl, devir karanlığı
Durma yürü, haydi ileri..."
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Yürü, bu yol şeref, zafer yolu Yazan Ayşe.
Cvp: Yürü, bu yol şeref, zafer yolu Yazan Sabri Tandoğan