Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: “Yunus bir haber verir, işidenler şad olur”
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 1/24/2010 7:26:26 AM


Sayın “Bir kızınız”,


22.1.2010 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, bizler neden bu kadar çok çevreye önem veriyoruz? Doğrusu anlamak mümkün değil. Batılı insan öyle düşünmüyor. Sadece kendini yetiştirmeye, mesut olmaya çalışıyor. Sartre, bu konuda en ileri gideni: “Başkaları cehennemdir.” diyor. Değerli yavrum, senden rica ediyorum. Ne olur bırak bu başkalarını. Muhatap kim olursa olsun sen kendine inan, kendine güven. Onun için Allah’a ve Peygambere dayan.


Beş yaşındaydım. Rahmetli annem bana bir söz yazdırdı: “Oğlum, Allah’ın ve Peygamberin inan dediklerinden başka hiç kimseye ve hiçbir şeye inanma.”  Bu söz beni bir ömür boyu etkiledi. Falanca şunu demiş, filanca bunu demiş, hiç aldırış etmedim. Yanlız Allah’ın ve Peygamberin dediklerine baktım. Mesele bu kadar kolay yavrum. Gücünü, kuvvetini onlardan al. Babannem derdi ki : “Allah, kara gecede, kara taşın üzerindeki, kara karıncanın bile rızkını verir.” Bu sözü de ömür boyu hiç unutmadım. Şartlar ne olursa olsun, insanlar ne derse desin benim rızkımı veren Cenab-ı Hak.


Değerli yavrum, bu dünyada yedi milyar insan yaşıyor. Gayet tabi onların içinde bizi seven de olacak, sevmeyen de. Bunu niye yadırgıyoruz acaba? Tabii kabul etmek lazım. Bu güne kadar dünyaya gelen hiç kimse herkes tarafından sevilmedi, sayılmadı, kabul edilmedi. Aynı durumu biz yaşayınca niye yadırgıyoruz? Bütün mesele sevgi dolu olmak, saygı dolu olmak, hizmet aşkıyla dolu olmak, çevreye en ufak bir yardımımızın dokunabilmesi için fırsat kollamak, bahane aramak. Gelirimiz ne kadar az olursa olsun onu adam gibi harcamak, yerli yerinde kullanmak, konuşmaktan daha çok düşünmeyi sevmek, herkese karşı nazik olmak, sabırlı olmak, şükredebilmek, edepli olmak, haya sahibi olabilmek, daima ümitvar olmak, şartlar ne olursa olsun müspet konuşmak, müspet düşünmek, ya hayır söylemek, yahut susmak. Yunus bir şiirinde:


 


“Yunus bir haber verir, işidenler şad olur.”


 


diyor. Biz de Yunus gibi olabilsek. Geçen gün bir sohbette Vahap Bey dedi ki: “Hak gözüyle görebilmek, Hak’la bakabilmek ne demektir?” Cevaben dedim ki “Bütün önyargılardan, nefsani duygulardan, kinden, nefretten uzak olarak hayata, olaylara, insanlara bakabilmektir.” İşte nefsaniyetimizden sıyrılıp, egoizmimizi bir kenara bırakıp görebildiğimiz zaman Hak’la beraber oluyoruz, Hak’la bakıyoruz.


Değerli yavrum, biz şu şunu demiş, bu böyle yapmış gibi hasta, yanlış, sakat düşüncelerinden uzaklaşacağız., omuz silkeceğiz. Elin ağzı torba değil ki büzesin, diyeceğiz. Bunlar bizim en yakınlarımız da olabilir. Ne değişir? Değil velilerin, Peygamberlerin içinde de en yakın aile fertlerinden, akrabalarına kadar kendilerini sevmeyen, beğenmeyen kabul etmeyen insanlar çıkmıştır. Ama onlar kendi yollarına devam ettiler. Biz, yukarıda sıraladığım bazı meziyetlere sahip olalım, ondan sonra  bırakalım isteyen bizi sevsin, istemeyen sevmesin. Bundan bize ne? Bu durumda yapacağımız iş sadece omuzumuzu kaldırmak, “Bana ne, bana ne.” demek. İşte o zaman tekamül yolunda en büyük engeli aşmış ve mukaddes yoluna devam etmiş olursun.


Değerli yavrum, bunu başaracağına bütün kalbimle inanıyorum. Ben de son nefesime kadar sana yardımcı olacağım. Çünkü sen çok değerli, müstesna, pırıl pırıl bir insansın. Sana inanıyor, güveniyorum.


Selam, sevgi ve saygı ile.


 


Sabri Tandoğan


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

“Yunus bir haber verir, işidenler şad olur” Yazan "Bir kızınız"
Cvp: “Yunus bir haber verir, işidenler şad olur” Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]