Sayın Göktürk Aşıcı,
7.11.2006 tarihli mailinizi aldım. Efendim, mailinizi büyük bir dikkat, saygı ve edeple okudum. Sade Rilke konusunda değil, günümüzün yaşantısı hakkındaki teşhisleriniz de ne kadar doğru. Sizi yürekten kutluyorum. Sizinle iftihar ediyorum. Gerçekten bugün hayata egemen olan güçler öyle bir yaşam tarzı getiriyorlar ki onun içinde boğulmamak imkansız. Onun içinde kutsal yok. Onun içinde aşk yok. Onun içinde estetik, incelik, güzellik, asalet, kibarlık, zarafet yok. Onun içinde sadece hodgamlık, kabalık, kırıcılık, yıkıcılık var. Bütün bu şartlar altında eh biz de ne yapalım deyip, elimizden ne gelir deyip, boynumuzu bükecek miyiz? Hayır, gene hayır, bin kere hayır. Bizler de kendi dünyamızı kuracağız. Nemrutun ateşinin ortasındaki Hazret-i İbrahim’in gül bahçesi gibi biz de kendi dünyamızı kuracağız. Yunus Emre bir şiirinde çevresindeki hayat için
“Yunus der ki şehre varam,
Feryad-ü figan koparam”
diyordu. Biz de o cihan cehennemi içinde Yunus, Mevlana nasıl bir cennet hayatı yaşadılarsa öyle bir dünya kuracağız. Orada yalnız sevgi, saygı, hoşgörü, affetmek, bağışlamak ve vermek olacak. Vermek, yerine göre maddeten, yerine göre manen vermek, verebilmek. Sadece Allah rızası için vermek. Ve herşeye rağmen insanları sevmek. Sevgili dost, gönlünün pırıltılarını saçan yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hayata dair... Yazan Göktürk Aşıcı
Cvp: Hayata dair... Yazan Sabri Tandoğan