1 2 2010
Çok değerli büyüğüm;
Size olan sevgim, saygım ve hayranlığımı kelimelerle ifade etmem mümkün değil.
Şu andaki sağlığımı, huzurumu,mutluluğumu, işimdeki başarımı hep size borçluyum. Sizi görür görmez çok sevdim, inandım, güvendim ne diyorsanız var gücümle yapmaya çalıştım. Kitaplarınızı baştan sona kaç kere okudum bilmiyorum. Ayrıca her sabah kitaplarınızdan herhangi birini alıp rastgele bir sayfasını açıp bir paragraf okuyorum ve orda yazılanları o gün hayatımda yaşamaya çalışıyorum.Bundan sonra musade ederseniz okuduklarımı site mensubu kardeşlerimle de paylaşmak istiyorm.
Sonsuz sevgi ve saygılarımla hiç de layık olmayarak ellerinizden öpüyorum.
GÖNÜL SOHBETLERİ Cilt 6 Sayfa 42
Özlediğim Cumhuriyette, insanlar ailede, okulda ve toplum içinde öyle bir dikkat, hassasiyet içinde yetiştirilecek ki onlar yere bir sigara izmariti atmayı, tükürmeyi, bulvardan geçerken ellerindeki kağıtları yere atmayı bir cinayetle eş değer görecekler, ürperecekler. Nakil vasıtalarında yaşlılara,hamilelere, sakatlara yer vermek bir insanlık borcu kabul edilecek. Komşular birbirini rahatsız etmeyi, insanlık dışı bir olay olarak kabul edecekler. İlkokul birinci sınıftan itibaren bütün eğitim kadrosu, a'dan z'ye bir insan yetiştirmeyi, bir insana faydalı olmayı en büyük ibadet olarak düşünecekler. O zaman hapishaneler bile bir okul olacak; sevginin, saygının, edebin, inceliğin, en temiz ve en güzel olanın nokta nokta aşılandığı bir okul, bir mabet olacak.
Biliyorum, bazılarınız bu satırları okuyunca, Sabri Bey bunlar sadece bir hayal diyecekler. Evet, belki hayal, belki rüya ama bir gün neden olmasın? Neden şu cennet vatanda bütün iyilikler ve güzellikler yedi veren güller gibi fışkırmasın?
...