Kıymetli Büyüğümüz;
İş yerinde yaşanan bir olaydan bahsedeceğim size.Ben bir meslek kuruluşunda çalışıyorum. Üyelerimize yasal sürelerinde ödemedikleri aidat borçlarından dolayı icra takibatı başlattık, fakat icraya vermeden önce 3 günlük bir süre daha vererek durumu kendilerine tebliğ ettik. Bu süre zarfında bazı üyelerimiz borçlarını ödediği için onların ismini listeden çıkarttık. Fakat avukatımız sehven ödeyenlerden birisinin ismini atlayarak listeden çıkartmamış ve dava açmış. Dava açılmadan borcunu ödeyen bu kişi icra tebligatı gidince mükerrer olarak borç ödemesi yapmış ve artı mahkeme masrafı ve avukat vekalet ücretini Avukatımıza haricen ödemiş. Avukatımız ödenen bu parayı muhasebeleştirmemiz için bize getirdiğinde üyelerimize tanınan yasal süre içerisinde bu borcu ödediğini farkettik. Ve avukatımıza durumu izah ederek parayı iade edeceğimizi söyledik. Ancak avukatımız durum icralık olduğu için parayı iade edemeyeceğimizi, bu alınan parayı da sair gelir olarak girmemizi istedi. Ben ona sair gelir olarak girmeyeceğimi ve parayı iade edeceğimizi, çünkü hatanın bizden kaynaklandığını anlatmaya çalışsam da beni anlamadı. O zaman sadece asıl alacağı iade et dedi yani vekalet ücretinden feragat etmeyeceğini üstü kapalı ima etti. Mahkeme masraflarını da üyemize ödeyeceğimiz paranın içinden mahsup et dedi.
Dumura uğradım hocam,eğer çalışan bi hata yaptıysa bunu ne kurum ne de kişi öder. Bunu hatayı yapan kişi ödemez mi?Burda üyenin suçu günahı nedir? Yatırmasaymış, niye yatırmış tekrar,ödediğini bilmiyor mu diyor? Ne yapacağımı şaşırdım hocam şimdi ben parayı iade mi edeceğim yoksa icra ya giden bir daha dönmez mantığı ile mi hareket edeceğim? İcra da böyle bir zorunluluk var mıdır? Ellerinizden öpüyorum...
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İçine tüküreyim çağdaşların Yazan Selin
Cvp: İçine tüküreyim çağdaşların Yazan Sabri Tandoğan