Sevgili Hocam,

bir sohbetinizi daha canlı canlı izlemekten mahrum kalma üzüntüsü yaşarken, sevgili Gönül Dostlarının yazdıkları ile gönlüm nasiplendi.Özellikle İlknur hanım ve Ayla Belen hanımefendinin yazdıkları ile bizler de oradaymış gibi bilgi edindik. Allah razı olsun onlardan, özellikle İlknur kardeşimize de Allah'tan tez zamanda şifa diliyorum. Öylesine güzel ayrıntılara girmiş, öylesi güzel duygularını aksettirmiş ki sanki oradaymışım aynı şeyleri yaşamışım gibi hissettim. İki dünyasıda cennet olsun inşallah.

Efendim, gıybet konusundan bahsetmişsiniz, herşeyde ilk başa yerleşen nefis burda aynen yine ilk başta acizane anladığım kadarı ile tabi.Sanırım nefsi öldürmek gibi birşey mümkün değil tabi,dışardan duyduklarımıza okuduklarıma göre nefis ancak terbiye edilir. Buna göre Saygıdeğer Hocam,Sizce nefsi terbiyede en etkili yöntem nedir yada varmıdır. Bunun yolu sadece zikir ve ibadetten mi geçer?

Bir de Sevgili Büyüğüm "Hak dini Kuran dili" yazarı Elmalılı M.Hamdi Yazır 10 ciltlik bir eser ve Erzurumlu İbrahim Hakkı hz.lerinin "Marifetname" isimli eserlerini almayı düşünüyorum. Sizce bu eserleri almalımıyım.

Efendim, bazen haddim olmayan konularda sürçilisan ediyorsam hakkınızı helal edin, bilin ki bu çömezliğimdendir, bilin ki birçok şeyi  (bazı şeyleri geç öğrenmeye başlayan ben gibi) hemen öğrenmeye çalışmamdan tezcanlı olmamdandır. Bundan böyle 10 defa düşünüp öyle soracağıma emin olabilirsiniz.Cahilim müşkülüm ben bu dünyada, çobanını kaybetmiş sürüden ayrılmış gibiydim, 1,5 yıl önce bir ışık gibi doğdunuz dünyama. Yaptıklarımı araştırır sorgular oldum,neden dünyadayım öğrenmeye başladım. Elbette henüz alfabenin ilk harfindeyim belki, lakin o harfi bile göremiyordum buna da şükür. Hadis okumaz ayet araştırmazdım, namazlarımı çarçabuk kılar ne kıldığımı niçin kıldığımı bilmezdim, Kuran-ı Kerim okur kapattıktan sonra uygulamazdım. Daha bunun gibi birsürü şeyler. En önemlisi herşeyi sevmeyi, sevgiyle yapmayı, insanları olduğu gibi kabul etmeyi, zaten kalbimde kin ve nefret duyguları taşımadığım için kin, nefret, öfke duyguları barındırmamayı, kalbimizi temiz tutmayı, Allah'a ulaşmanın en iyi yolu olduğunu öğrendim. Rabbim herşeyi layıkiyle yapmayı nasip etsin hepimize. Amin.

Hepiniz Allah'a emanet olun, Hürmetle, selam ve saygılarımla,

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :