Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Çiğdem Seçkin Gürel Hanım'dan aldığımız sunum
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 2/25/2010 12:43:21 PM


 


 



Aziz Büyüğümüz ve Çok Değerli Dostlar,


Selamların en güzeliyle Merhaba...


 


Şükürler olsun bir Mevlid Kandiline daha Resulallah Efendimizin –Selat-ü Selamlar O’na olsun- ışığını bizlere yansıtan Sevgili Büyüğümüz –Allah Ondan razı olsun, hayırlı ömürler nasibetsin- ve bütün dostlarla birlikte bir kez daha kavuştuk. Bu güzel günde Yaman Dede olarak anılmakla birlikte “Yanan Dede” olarak anılmayı daha çok dileyen 1962 yılında Hak’ka göçmüş Allah Dostlarından, Peygamber Aşığı Mehmet Abdülkadir Keçeoğlu’nun –Allah’ın rahmeti, Peygamber Efendimizin şefaati üzerine olsun- bir naatını paylaşıyor, böyle mübarek günleri ve bize nasip edilen bütün güzellikleri layıkıyla idrak edebilmemiz niyâzı ile bütün insanlığa rahmet ve esenlik dolu, hayır dolu nice kandiller diliyorum.


 


 


Hürmet ve sevgi ile...


 


 


Çiğdem Seçkin Gürel


 


 


 


Yanan Kalbe Devasın Sen


 


Gönül hûn oldu şevkinden boyandım ya Resulallah,


Nasıl bilmem bu nîrâna dayandım ya Resulallah,


Ezel bezminde bir dinmez figandım ya Resulallah,


Cemalinle ferahnâk et ki yandım ya Resulallah....


 


Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifâsın Sen,


Muazzam bir sehâsın sen, dilersen rehnumâsın Sen,


Habib-i kibriyasın sen, Muhammed Mustafa'sın Sen,


Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah....


 


Gül açmaz, çağlayan akmaz ilahi nurun olmazsa,


Söner âlem, nefes kalmaz felek manzûrun olmazsa,


Firâk ağlar, visâl ağlar ezel mestûrun olmazsa,


Cemalinle ferahnâk et ki yandım ya Resulallah....


 


Susuz kalsam yanan çöllerde can versem elem duymam,


Yanar dağlar yanar bağrımda ummanlardan nem duymam,


Alevler yağsa göklerden, ve ben messeylesem duymam,


Cemalinle ferahnâk et ki yandım ya Resulallah....


 


Erir canlar o gül bûy-i revan bahşın hevâsında,


Güneş titrer yanar didarının bak ihtirasında,


Perişan bir niyaz inler hayatın müntehâsında,


Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Resulallah...


 


Ne devlettir yumup aşkınla göz rahında can vermek,


Nasip olmaz mı Sultanım haremgâhında can vermek,


Sönerken gözlerim, âsan olur âhında can vermek,


Cemalinle ferahnâk et ki yandım ya Resulallah....


 


Boyun büktüm perşanım bu derdin Sende tedbiri,


Lebim kavruldu ateşten döner pâyinde tezkiri,


Ne dem gönlün murâd eylerse, tâltif eyle Kıtmiri,


Cemalinle ferahnâk et ki yandım ya Resulallah...


 


Yanan Dede


 


 


(Hûn: Hor ve zelil olmak, Nîrân: Nurlar, ateşler, Bezm:Sohbet meclisi, Cemâl: Güzellik, yüz güzelliği, Ferah-nâk: Neşeli, sevinçli, Sehâ: Cömertlik, Reh-nümâ: Yol gösteren, Manzûr: Bakış, Firâk: Ayrılık, Visâl: Kavuşma, Mestûr: Örtü, Bûy: Koku, Revân: Giden, Dîdâr: Görünme, yüz, Müntehâ: Sona erme, Messeylesem: Dokunsam, Haremgâh: Kişinin kendisine özel, herkesin giremedigi yer, Âsân: Kolay, Leb: Dudak, Pây: Ayak, takat, iz, Taltîf: İltifat, değer )


 


 


“Kur’an’ı Kerim’i o kadar çok sevin o kadar çok sevin ki; sevgi kavramı bile bu sevginize gıpta etsin! ...” (Yanan Dede)


 


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]