Merhaba Efendim,
Son günlerde sitenizde tekrar gündeme gelen evlilik konusu bana komşum Hatice teyzenin kızlarını evlendirirken yaptığı şu nasihatı hatırlattı: "Evleniyorsunuz, gayri bundan sonra arkanız bize, yüzünüz eşinize ve onun ailesine olsun."
Efendim, Hatice teyze 86 yaşında, hiç okula gitmemiş, hikmet sahibi mübarek bir insan.Zaman zaman kendisinden duyduğum atasözü ve deyimleri not alırım. Bazı sözleri paylaşmak istiyorum:
Söyleyemeyen söyleyeni yenmiş.
Kızını seven kocaya, oğlunu seven hocaya, evini seven kiraya vermesin.
Dil mi güzel,dilber mi güzel? Dil güzel.
Gözün ile görmediğini deme, elin ile koymadığını yeme.
Al demesi kolay, ver demesi zordur. Gel demesi kolay,git demesi zordur.
Koyunun kuzusuna yandığı kadar, kuzu koyuna yanmaz.
Kişiyi malı kurtarır.
Gönülsüz iti koyuna salarsan, ya uluyu uluyu kurt getirir,ya başına dert getirir.
Horozu çok olanın, sabahı geç olur.
Zenginin delisine hoppa, keline de nevazilden yani nezleden olmuş denir.
Önüne geleni kapıyor, arkasından geleni tepiyor.
Eden bulur, inleyen ölür.
Ele karışan, olur perişan.
Bazı adamların kılığına bakıp, yanına hizmetçi olasın gelir. İçine bakınca yanına hizmetçi alasın gelir.
Evde ne ayılar var, elde ne dayılar var.
Dertsiz kayalar olur ama onların da üzerinde yosunu var.
Ağır taşı ne yel alır, ne sel alır.
Kendi kendime yaptığımı cümle alem bir araya gelse yapamaz.
Var yiğidin gencine her gün gönlün incine. Var yiğidin kartına, çık bağrının tahtına!
Efendim, yazıma bir sualle son vermek istiyorum: Bazen töre ve gelenekler dinin önüne geçebiliyor. Bunun sebebi nedir, nasıl önlenebilir?
Hürmetle mübarek,nurlu ellerinizden öperim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Ya hayır söyle yahut sus.” Yazan Manolya
Cvp: “Ya hayır söyle yahut sus.” Yazan Sabri Tandoğan