Sayın Ali Bey,
15.3.2010 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, yüzme bilmeyen bir insan başkalarına nasıl yüzme öğretebilir? Yazdıklarında çok haklısın. Ama haklı olmak yetmiyor ki. Acaba bizler İslamı yaşayabiliyor muyuz? Onun güzelliklerini, aile hayatımıza, iş hayatımıza, sosyal hayatımıza getirebiliyor muyuz? Biz kimiz ki çevremizi kıyasıya eleştiriyoruz. Bir de bir velinin gönül aynasında kendimize baksak ne göreceğiz? Acaba bizim eleştirdiğimiz insanlardan ne farkımız var? Biz, yürümesini, oturmasını, para harcamasını, insanlarla güzel ilişkiler kurmasını öğrendik mi ki başkalarına dil uzatıyoruz? Ermenek’te bir söz vardır: “Yağ yiyen köpek tüyünden belli olur.” diye. Bizler bir tek Ayet-i Kerimeyi, bir tek Hadis-i Şerifi yaşantı haline getirebildik mi? Lütfen hepimiz büyük laf etmeyi bir tarafa bırakalım, “Ya hayır söyle yahut sus” Hadis-i Şerifini hayatımızda yaşamaya çalışalım. Dünyanın en büyük romancısı Tolstoy bir tek Hadis-i Şerif okudu ve Müslüman oldu. Acaba içimizde kaç kişi bütün dünyada eşi benzeri olmayan bu siteyi yakınlarına duyuruyor? Kendisi bir defter alıp ilginç soruları ve cevapları yazıyor?
Değerli yavrum, bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi? Lütfen kendimize bakalım. Evden çıkarken ayakkabısının üzerindeki tozdan kendini daha büyük görünce ağlayan Gandhi gibi olalım...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İslamı öyle yaşayalım ki yoldan geçen biri bizi görünce Allah’ı hatırlasın Yazan Ali
Cvp: İslamı öyle yaşayalım ki yoldan geçen biri bizi görünce Allah’ı hatırlasın Yazan Sabri Tandoğan